cevizyorumluyor images

DNF/ YARIM BIRAKTIM #cevizyorumluyor #aynalarülkesi #mirrorland #carolejohnston Kitap bu ara tekrar hikayelerde paylaşılırken 😏 ben size ta Haziran ayında yapıp yayınlamadığım yorumu yayınlayayım dedim. ❗❗❗Bu arada kitabı yarım bıraktığımı söyleyip isteyen kişiye yollayacağımı hikayede belirtmeme rağmen bu kitap için ölüyormuş gibi davranan kimse bana yolla dememişti o da işin komik yanı. ❗❗❗ Tek yumurta ikizleri El ve Cat 12 yıl önce bir olay sonucu birbirlerinden uzaklaşmış ve Cat şehirden taşınmıştır. El ise kocası ile büyüdükleri evde yaşamaktadır. Ev normal bir ev değildir. Çocukluklarında taht odası, palyaço cafe vb isimlerle adlandırılan odalar göründüğünden çok farklıdır. El fırtınalı bir havada denize açıldıktan sonra kaybolur. Tekne batsa bile bir iz olmalı deniz arama kurtarmaya sinyal gitmelidir. Ya da direkleri mutlaka bir yerlerde görülmüş olmalıdır. Ancak kesinlikle bir iz bulamazlar ve polis El'in öldüğünü düşünür. Cat ise El'in hayatta olabileceğini kimseye söyleyemez. Kendisine bırakılan bir notta olayın peşini bırakması söylenmektedir. Başlarda kitabın anlatımından mı bilmiyorum içine girmekte zorlandım. Yer isimleri ve yazarın karakterleri seslendirme şekli biraz farklı geldi. Belki çeviriden de kaynaklı olabilir. Cat karakteri biraz histerik biraz içine kapanık başlarda onunla da bir etkileşim kuramadım. Çocukken oynadıkları oyun ve mekanlar hakkındaki bilgiler çok karışık. Okuduğum şeyin o anda görülen bir şey mi yoksa eskinin hatırlanması mı olduğu belirsiz. Evdeki detaylar harita olmasına rağmen anlaşılmıyor. Karakter oradayım buradayım diye anlatıyor ama yine anlaşılmıyor. Kitabı yarım bıraktım beni içine alamadı zayıf bir metin. #dnfed #bookfail #bookstagram #kitaplar #books #kitap #kitapsever #kitapyorumu

CEVİZ SORUYOR: SİZCE EN KÖTÜ TÜRK YAZAR KİM? NOT: YORUMLARDA BİRBİRİNİZE SALDIRAMAZSINIZ. #cevizyorumluyor #ludus #birsenekimözen #cyludus Upuzun zamandır Türk edebiyatı okumuyorum. genelde storytel'e gelen kitaplardan dinliyorum. Ya da yazarın mutlaka kendini kanıtlamış olmasını istiyorum. Her önüne gelen kişinin kendine yazar diyip de vaktimi çalmasından çekiniyorum. Türk edebiyatı genel motifleri de beni rahatsız ediyor. Hep ezik büzük kadınlar güçlü yakışıklı erkekler hep aşk hep gözyaşı asla orjinal içerik olmaması vb. Korku edebiyatı ve fantasy kurguya sadece şans tanıyorum ülkemizden. Bilim-kurgu ve distopya içerikli olması bu kitaba da şans vermeme sebep oldu. Konusu baya ilginç "Ludus" latincede oyun demekmiş. Hatta bu isimde bir oyun da var. virtual reality'nin iyice ilerlediği bol teknolojili bir geleceği okuyoruz. Herşey kolaylıklarla ilerlerken birden saldırıya uğruyorlar. çok zekice bir kurgusu olduğunu düşünüyorum. Bir ara herkes sokaklarda pokemon avlıyordu hatırlıyor musunuz? İnsanları interaktif buluşmlara iten bu oyun pandemi döneminde etkisini kaybetti. Bir düşünün herkes bir oyunu oynuyor. ama bir saldırıdan sonra oyun ve gerçeklik arasındaki sınır belirsizleşiyor. Birden fazla POV yönünden okuyoruz kitabı. Serap, izlek, Bora, Makbule karakterlerin bakış açılarından olayları takip ederken bir yandan da atmosfer okurun gözünde genişliyor. Ülkemizde bu tarza daha çok yoğunlaşılmalı ve her yazarın bir türde hakim olması gerekiyor. Hadi "korku" yazayım sonra bir de "aşk" yazarım gibi değil, kendi seçtiği alanda üretkenliği yakalaması gerekiyor. Bu anlamda da bu türlerdeki eksikliğimizi gidereceğimizi düşünüyorum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu,yazar hep çocuk kitapları yazmış #korkakbirkahraman kitabı çok tatlıydı. Ama yine de bu tarzda yazmaya devam etmeli.

EN SEVDİĞİNİZ KAHVEYİ YORUMA GİF OLARAK EKLEYİN Merhabalar Ceviz'in kahvesever dostları. Haydi bugün bir kahve içelim sizinle ama değişik bir cafe'de. Funiculi Funicula diye bir mekan. İçeride bir hayaletin oturup kitap okuduğu bir masa var. hayalet tuvalete gittiğinde o sandalyeye oturursanız istediğiniz gün ve saate dönebiliyorsunuz. ancak o cafe dışına çıkamıyorsunuz. ve kahveniz soğumadan dönmek zorundasınız yoksa siz de bir hayalet olursunuz. İlk kitabı baya bir beğenilen farklı bir anlatıma sahip #kahvesoğumadanönce bu kitapla devam ediyor. İlk kitapta her ne kadar hikayeler ortalama olsa da karakterlerle hiç bağ kuramadığımı söylemiştim. Nitekim bu kitapta da öyle oldu. Kültürün ve konuşmaların garipliği bu kitapta da devam ediyor. Japonların olaylara tepkileri ve düşünme tarzları avrupa ve amerika'dan çok farklı. Ve tabi ne olduğumuz artık belli değilken bizden de farklı olduğunu söylemem lazım. Oldukça duygusal olması beklenen hikayeler ve durumlarla çok soğuk şekilde baş ediyorlar. Duygularını kendi içlerinde yaşıyorlar. Bu kitapta 4 adet hikaye var. "Kızını kendi çocuğu gibi büyüttüğü “en iyi dostunu” arayan bir adam, annesinin cenazesine katılamayan bir oğul, evlenemediği kızı görmek için zamanda yolculuk yapan bir âşık ve üstesinden geldiği onca zorlu vakaya rağmen kendi karısını kurtaramayan yaşlı bir dedektifle tanışıyoruz." ilk kitaptaki isim ve karakter karmaşası yazarın kulağına ulaşmış olacak ki bu sefer girişte karakter ilişki haritası şeklinde bir çizelge konmuş. Nedense çin japon kore isimleri inanılmaz bir karmaşa yaratıyor okurken. Bu yüzden iyi olmuş. Goodreads'de 40 bin puanlama ile 4.0 puan alan bu kitabın bu kadar başarılı olmasının sebebini gerçekten merak ediyorum. İnsanların geçmişe dönmeye çok istekli olması mı acaba? Ancak unutmamak gerek ki geçmişe dönülse de şu anki durum değiştirilemiyor. Yani ölmüş bir yakınınızla tekrar o cafede buluşabilirsiniz ama ölümünü değiştiremiyorsunuz. Bu arada 5 kitaplık seri olarak gözüküyor. Son ikisi ingilizceye çevrilmemiş. Bana kalırsa bu kitapla son bulması gerekiyor serinin. Hatta tek kitap bile yeterdi. #büyülügerçeklik #drama #dersçıkarılacakhikayeler den hoşlanan okuyuculara öneririm.

#cevizyorumluyor #howtosellahauntedhouse #gradyhendrix Herkese merhaba tanıdık bir yazarın yeni çıkmış kitabıyla geldim bu sefer. Absürt korkuda gerçekten çok iyi olan bir yazar kendisi. Genellikle böyle upuzun başlıkları seçmeyi çok seviyor. #güneykitapkulübününvampiravlamarehberi #enyakınarkadaşımınşeytançıkarmaayini kitapları hem eğlenceli hem güzeldi. Yazar farklı temaları absürt şekilde işliyor genellikle. Ele geçirilme vampirlik şimdi de perili ev teması işlenmiş. #horrorstör de yine harika kitaplarından. Ancak bu kitabın çevrilmesini bekleyemeyeceğim kadar heyecanlandım. Louise, anne ve babasını bir trafik kazasında kaybediyor. Her zaman aykırı biri olmuş olan kardeşi Mark, Louise' e ölümlerini 2 gün geç haber vermenin yanı sıra kardeşine sormadan yakılmalarına karar vermiş ha bir de onlardan kalan büyük evin içindeki her şeyi özel bir firmanın toplamasını.Louise Evdeki değerli şeyleri tek tek elden geçirmek istemektedir (bu arada doğaüstü olaylar yaşanır. Annesinin kuklaları yer değiştirmekte tv kendiliğinden açılmaktadır) Üzerine bütün miras Mark'a bırakılır. Evi satmaya ve parayı bölüşmeye karar verirler ama ev kesinlikle perilidir. Louise bastırdığı çocukluk hatıralarını hatırlamaya karar verirken ikili türlü fenalıklara maruz kalır. Evi ele geçiren anne babasının ruhları mı yoksa daha şeytani bir şey, çocukluklarından gelen bir şey midir? Kukla Pupkin ve hayali arkadaşlarına çok fazla gerçekmiş gbi davranmalarından dolayı bir şeyler hayata mı geçmiştir? Mizahi yönü her zamanki gibi ağır basıyor yazarın. Normalde rahatsız edecek başlıklar yazarın anlatımıyla daha soft bir hal almış. Ele geçirme, şeytani oyuncaklar, doğaüstü olaylar ile güzel bir okumaydı. Pupkin lanet bir kuklaydı. Spider ilginç bir hayali arkadaştı. Yazarın basit anlatımıyla kolay bir okuma oldu ve kitabı sevdim. 🎎🎎 #korkuyoruzamaokuyoruz korku kulübü okumam

Kitabı Mayıs ayı Ceviz kraliçe'nin seçkisi olan #cevizinseçkisi grubunda hayvanlı kitaplar etkinliğinde, @nihllck.kitap #harfliyazarokuyoruz etkinliğinde okudum. Bu ara gerçekten dikkat dağınıklığı yaşadığımdan hikayeler okumak beni daha mutlu ediyor. İlk 1953 yılında yayımlanan kitabın 4.07 puanı var. Zaten Ray'e puan vermemek de ne bileyim :) 32 adet hikayede bilim kurgu, fantastik ve Bradbury'nin değişik hayal gücü var. Hİkayelerin çoğunu sevdim. hepsi de kendi içinde okunabilirliği yüksek hikayeler. Yazar Hikayelerini genelde güçlü erkek ve kadınlarla doldurmuş ve karakterlerini de incelikle oluşturmuş. Sis Düdüğü (The Foghorn ) bir deniz canavarı, deniz fenerinin sis borusu sesini aşk çığlığı sanar. 5/5 Nisan Cadısı (The April Witch ) genç bir cadı, insan sevgisinin sırlarını bulmak için beden dışına çıkar. 4/5 Boşluk (The Wilderness ) beklentiyi yükselten hikayelerden. 2/5 Çanağın Dibindeki Meyve (The Fruit at the Bottom of the Bowl) Cinayet ve saplantıyı anlatan hikayelerinden 5/5 Uçan Makine (The Flying Machine) kitaptaki en ürpertici hikaye olabilir. korkmamız gereken tek şeyin korkunun kendisi olduğu bir hikaye 5/5 Cani (The Murderer ): oldukça gerçekçi, sanki yazar geleceği görmüş. Teknolojiye boğulmuş bir adamın barış ve sessizlik arayışı içinde sisteme isyan etmesi. 5/5 Altın Uçurtma, Gümüş Rüzgâr (The Golden Kite, The Silver Wind ) Uçan Makine hikayesine benzer 3/5 Görmeyeceğim Sizi Hiç (I See You Never) diğer bir ileri görüşlü hikaye 3/5 Nakış (Embroidery) Atom bombalarının doğasına ilişkin hikaye 5/5 Büyük Siyah Beyaz Oyun (The Big Black and White Game) Irkçılık üzerine nüanslar var yazarın gerçekten yaşadığı bir olaya dayanıyormuş. 3/5 Dışarıdaki Koca Dünya (The Great Wide World Over There) posta kutusundaki sihri kefeden bir kadının hikayesi 4/5 Elektrik Santrali (Powerhouse) terk edilmiş elektrik istasyonunda geçiyor 5/5 En La Noche Ağlamasından kimseyi uyutmayan bir kadını susturmak evli bir adama düşer 2/5 Güneş ve Gölge (Sun and Shadow) 3/5 Çayır (The Meadow ) eski bir sinema salonunun hayaletleri bir kez daha ortaya çıkar 5/5 Çöp Toplayıcı (The Garbage Collector) Kıyamet sonrası cesetleri toplama ve imha etme görevi 4/5 DEVAMI YORUMDA ⬇️

CEVİZ SORUYOR: YUNAN MİTOLOJİSİNDE EN SEVDİĞİNİZ KARAKTER KİMDİR? Yunan mitlerinin kadınların görüş açısından yeniden yazıldığı romanları ayrı bir seviyorum. #nataliehaynes de bu anlamda oldukça başarılı. Bin gemi okuyanlarınız varsa orda penelopeia'yı ve KLYTAİMESTRA'yı oldukça iyi ve okunası şekilde yansıttığına şahit olmuştur. Nitekim İokaste'nin çocukları da duygulu ve güzel bir kitaptı. yazarın #pandoranınküpü isimli kitabını @meltembige nin #ithakiokuruyuz grubu için okudum. Kadınlar eski mitlerde genellikle kocalarını krallarını filan yüceltmek daha iyi göstermek için hep arka plana itilmiş, küçültülmüş ve yüzüstü bırakılmışlar. Haynes'in tüm bu akıllı ve becerikli kadınları bize tekrar yansıtışında karakterlerin bazısında oldukça esprili bir yöntem izlemesi kitabı daha da eğlenceli kılmış. Her kadının hikayesi kendi başlığı altında. PANDORA : Kötülüğün kadınlara atfedilmesi Pandora'yı yaratmış ama ya her şeyin arkasında başka bir şey varsa? severek okudum bu bölümü. İOKASTE: Yazar İokaste üzerine apayrı bir roman yazdığı için bu bölüm tanıdık geldi. HELENE: Savaşın nedeni diye üstüne ne varsa yıkılmaya çalışıldı ama... MEDUSA: En kötü şeylerin atfedildiği ve kadına olan korkunun yansıtıldığı bir diğer figür. AMAZONLAR: Günümüzde yeniden yazılan ancak o zamanlar güçleri azımsana b grup #womensupportwomen kitabın sevdiğim bölümlerinden biri KLYTAİMESTRA: Kendisi için sesini yükseltebilen bağımsız duruşlu kadın deyince aklıma gelen mitik figür EURYDİKE: Yeraltında geçen macera farklı ve güzeldi PHAİDRA: Tecavüz ve kadına şiddet bu bölümde Phaidra ile tartışılıyor. MEDEIA: Kirkenin yeğeni ve o da bir büyücü. Küçümsendiğinde çok dişli olabilen bir kadın figür. Kirke'nin de yer almasını isterdim aslında bu kitapta. yine de Medeia en sevdiklerim arasına girdi. PENELOPEIA: Bir adamın dönüşünü 20 yıl beklemesiyle sözde kadınların sadık olmasını vurgulamayı amaçlayan antik yazarlar Penelopeia'nın gerçekten nasıl biri olduğunu düşünmeye vakit ayırdılar mı? #cypandoranınküpü #cevizyorumluyor #pandorasjar #darkacademia #bookaesthetic #books #kitapyorumu #kitaptavsiyesi #yunanmitolojisi #greekmythology

Herkese merhaba. İthakinin yenilediği seri #amberyıllıkları ilk kitabı #amberdedokuzprens ile geldim. Taaa 1970 yılında yazılmış seri. Goodreads'de eski kapaklarına bakarken şaşırmıştım. Eski bir seri olduğundan 55 bin oylama ile 4.06 puan almış. Serinin tanıtımı ilk çıktığında seriyi fantasy olarak düşünmemiştim. Taht oyunları tarzı daha siyasi entrika sanıyordum. Ancak şimdi içeriğe #fantastik #bilimkurgu karışımı diyebilirim. Öncelikle ne bu Amber? Amber esas gezegen. Bizim dünyamız ise sadece bir gölge. Corwin bizim dünyamızda bir hastanede uyanıyor. Parça parça anıları geri gelirken Amber'in dokuz prensinden biri olan prens Corwin olduğunu anlar. Tabi her şeyi yavaş yavaş hatırlarken prens Erik'in de kendisinin o hastanede olmasının sebebi olduğunu hatırlar. Boş olan Amber tahtını ele geçirmeye çalışan prensler birbiriyle mücadele etmektedir. Tahtı kendisi için isteyen Corwin'in hikayesi de böylece başlar. Dünya inşaası oldukça iyi başlarda kısa ipuçları daha sonra gelişen tarzda ve diğer kitaplarda böyle artarak devam etmiş olabilir. Karakterlere ısınamadım belki sonraki kitaplarda favorilerim filan olur. Okurken de Corwin'in hafızası yerine gelene kadar olan kısım daha ilgi çekici geldi. Corwin karakteri bilemiyorum biraz değişikti. Bilmiş ya da çoğunlukla ahlaki yönden siyah bir karakter olduğundan da değil sevimli bir kısmı da eklense evet iyi bir karakter derdim. Yazarın tarzında biraz erkek egemenliğini de gördüm. Yazım yılı göz önüne alınırsa o dönemde de yazarlar kadınları sıkıcı göstermek için birbiriyle yarışıyordu. Amber tahtı için gereken nitelikler tam belirtilmemiş. Ve önceki kralların sonu.. belki serinin devamında bu sorular cevaba kavuşmuştur. Çünkü tam olarak taht için neyin gerektiği verilirse okuyucu daha azimle okuyacaktır. Birbirini sırtından bıçaklamaya hazır 9 güçlü kardeş entrikası oldukça hoşuma gitti. Serinin devamını bu yüzden okuyacağım. Bu arada seri 10 kitaptan oluşuyor ve ithaki sadece ilk 5'i yeniledi umarım kalanı da hemen yenilenir. High Fantasy tarzı sevenler muhakkak seriyi edinsinler. Kitabı @nihllck.kitap #harfliyazarokuyoruz ve @meltembige #ithakiokuruyuz gruplarında okudum. #cyamberdedokuzprens #cevizyorumluyor

#cevizyorumluyor #budefaprenseskendinikurtarıyor #theprincesssavesherselfinthisone Şiir şeklinde yazılmış hikaye ve denemeler son zamanlarda ilgimi çekiyor. Bu kitap da okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi. Sizi kesinlikle ağlatacak. Çünkü sanki dünyada kaç çeşit acı varsa hepsine değiniyor ve içlerinden herhangi birinin sizi de bulmuş olması olası. Kitap tetikleyici unsurları işliyor, bu başlıklardan tetikleniyorsanız okumanızı önermem genç kızlıkta karşılaşılan sorunlar, body shaming, blumia, anoreksiya, anne problemleri, akran zorbalığı, psikolojik şiddet, ergenlik, tecavüz, domestic abuse, kendine zarar verme, terk edilme, kanser, keder, intihar, vefat, travma bağı, toplum dayatmaları, kadınların ötekileştirilmesi, cinsiyet kimliği, duygusal şiddet gibi sorunları ele alıyor. Ve tabi aşk da diğer travmalar gibi kitapta yerini bulmuş. Okurken Agnes Obel, Kat Frankie, Lotte Kestner dinlemenizi öneririm. #amandalovelace #şiir #poem

#cevizyorumluyor #ağlayansöğüt #inthelightofthegarden 2/5 Kitabın orjinal isminin çevirisi "bahçenin ışığında" Gayet de güzel ismi varken değiştirilmiş. Daha nesnel bir karakter olan söğüt konulmuş. Charity, çocukken yazları büyükanne ve büyükbabasıyla geçirmektedir. Annesi ile geçinemeyen Charity, büyükbabasının annesi hakkında görüşünü de paylaşır. Florida'nın tropikal bir adasında büyük bir malikanede yaşayan büyükailesinden, büyükannesi ölünce hayatın sihrine ve perilere inanan Charity için sihrin varlığı sona erer.Büyükbaba da ölünce malikaneyi ve çok yüklü miktarda parayı torununa bırakır. Malikane bahçesindeki ağlayan söğüt Charity'i huzursuz etmektedir. "Eğer Söğüt dalları budanmazsa bir dal yere değdiğinde sevdiğin biri ölecek" sözünü aklından çıkaramaz Charity, ağaca gereğinden fazla anlam yüklemiş ve büyükannesinin ölümü için ağacı suçlamaktadır. Üstelik ağacı hayata döndürmesi vasiyet edilmiştir.Malikanenin yanında bir kulübede kalan Dalton da karısını ve kızını kaybettikten sonra adaya taşınmış eski bir peyzaj mimarıdır. İkili tanışırlar. Yazar ambiyans oluşturmada kesinlikle yetenekli. #büyülügerçeklik içermesi kitabı ayrıca sevmemi de sağladı. Tek sıkıntı POV değişikliği aynı bölüm içinde oluyor 3. Tekil şahıstan 1. Tekil şahısa geçişler olabiliyor. Bu anlamda yazar kesinlikle amatör. Yazarın diğer kitabı eflatun kurdeleyi 2017'de okumuştum bu tür şeylere dikkat etmezdim. O kitabı sevdim diye hatırlıyorum. Karakterizasyon plota pek uyumlu değil. Charity sevilesi ve bağ kurulası bir karakterden batıl inançlı salak bir karaktere çok çabuk geçiyor. Karakterlerin verdikleri kararlar, yazar aşırı iyi büyülü bir şey yazacak diye gerçeklikten uzak. Yazar olarak, sırf ana erkek karakteri yüceltmek amacıyla başka randevularda olağan şeyleri ayıp bişi gibi göstermezsin. Keder üzerine eğilen aile bağları ve sırları da barındıran bu kitap başka bir yazarın elinde daha iyi bir hale gelebilirdi. Yine de kitaba kötü diyemiyorum. Ama uzatılmış gereksiz yer çok fazlaydı. Vakit geçirmek için okunabilir ve Polyannalar sevebilir. #heatherburch

📜📜𝕺𝖒𝖓𝖎𝖘 𝖈𝖔𝖌𝖎𝖙𝖔 𝖊𝖘𝖙📜📜 Uzun zamandır merak ettiğim seriye sonunda başladım. 5 kitaplık bir serinin ilk kitabı. Jess Brightwell babası Callum adına kitap kaçakçılığı yapıyor. Ailece işleri kitapları satın alma ayrıcalığı olan kişilere satmak. Abisini Londra Gardası denilen kolluk güçleri' ne kaptırmış ve abisi sırlarını korumak için ölmüş. Babası kendi kaçakçılık işlerine ajanlık yapsın diye Jess'i kütüphane sınavına sokuyor. Bir kütüphaneci olarak hem bilgiye erişimi olacak hem de babasının nadir kitapları kaçırmasına yardım edecek. Kütüphaneci eğitimi Hogwarts'ı andırırken yazarın yarattığı karakterler de HP dünyasını andırıyor. Mesela Khalila aynı Hermione; Dario'dan Draco vibe'ı alıyorum, Thomas biraz Ron'u andırıyor. Eğitimde görevli hocalar bile HP çeşitliliğinde. İskenderiye'deki okula giderken tren kullanılması da düşündürücü. Bu iyi mi kötü mü bilmşyorum ama kitaba adapte olmayı kolaylaştırdı. 2025 yılı Londra'da Serapeum denen iskenderiye kütüphanesinin yavru halleri var ve buralarda işler normal dünyadan farklı yürüyor. bilginin güç olduğu bir dünya, Özel kitaplara sahip olmak yasadışı. Kütüphanelerde Mekanik aslanlar izinsiz girişlere karşı tetikte. Kütüphanedeki kitapları yakan Yakıcılar denen bir oluşum, kitapları fiziki olarak yiyen mürekkep yalayıcılar filan var. Kütüphaneler yönetimi ele almış ve bilgiyi kısıtlı yayıyor. İnsanları günlük tutmaya zorlayıp hayatlarını arşivde saklıyor. oldukça farklı bir dünya çiziyor yazar bize ve ben bu dünyaya alışana kadar kah yavaş okudum kah uyuyakaldım kah vazgeçip başka kitaba baktım. Hikaye de yavaş ilerliyor ve ortasından dalıyoruz bu farklı dünyaya. Kafam başlarda karıştı. Mesela giyim tarzı eski, at arabaları filan var ama bir yandan da teknoloji ilerde mesela robot korumalar ve değişik trenler var. Bölüm başlarında yazılmış mektuplardan ya da eskiden kütüphane ve kitaplarla ilgili mevzulardan bahsediliyor. Ama HP yi andırması biraz tandıklık hissiyle akışın sonradan kolaylaşmasını sağladı. Yazar Dünya inşasını çok iyi yapmış siyaset dinamikler, ülkeler arası ilişkilerle çok iyi veriliyor. DEVAMI YORUMDA ⬇️

#cevizyorumluyor #sakınpeşimdengelme #dontlookforme #wendywalker Merhaba herkese 29 bin değerlendirmeyle 3.98 puan almış okumadan önce bu yüksek puanı görünce oldukça heyecanlanmıştım. bu arada kesinlikle orjinalden daha iyi bir kapak olmuş bizimki. Son yıllarda #domesticthriller denen psikolojik gerilimin alt türü çok ön plana çıkmaya başladı. Peki nedir bu domestic thriller? Aile bağlarını temsil eden ve aileyi ilgilendirebilecek gerilim noktalarını kullanan bir gerilim tarzı. Mesela sırlar, entrikalar filan domestik türüne giriyor. Eşler arası anne ya da baba ile olan gerilimler domestik adı altında toplanıyor. Son zamanlarda ise chick noir de deniyor bu tarza yani kadınların ilgi duyacağı tarzda karanlık temalar. Ama chick noir chick lit gibi terimler bana cinsiyetçilik olarak geliyor. Bu tarz kitaplardan gayet erkekler de zevk alabilir eğer başlarını siyaset ekonomi tarihten kaldıramayı denerlerse. En küçük çocuklarının ölümüyle parçalanan ailede anne Molly ve kız kardeş Nicole kendilerini suçlarlar. Baba ve erkek kardeş Evan ise anneyi suçlar. Annemiz Molly ise, ailesini dağılmadan bir arada tutmaya çalışır. Fırtınalı bir gecede Molly'nin benzini biter. Arabası ertesi gün bulunur. Kredi kartı en son bir otelde kullanılmıştır ve oraya gittiklerinde bir not bulurlar. polis Molly'nin kendi kafasını dinlemek üzere uzaklaştığına karar verip soruşturmaya ara verirler. Nicole hariç aile günlük hayata devam etmeye çalışırken Nicole bunun üstesinden gelemez ve o gece annesini gördüğünü iddia eden birinden telefon gelir. Annesini bulmak için küçük kasabaya geri döner ve kendini yalanlar ağının içinde bulur. İki farklı bakış açısıyla ilerleyen kitapta, eski sırlar günümüzle iç içe geçerken tahminlerde bulunmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Tam herşeyi çözdüm derken aslında hala bir sürpriz beklediğiniz kitaplar olur ya, işte bu kitap da onlardan. Dönüm noktaları zekice ve heyecan verici. Yazarın tarzını oldukça açık ve net buldum. yormayan tarzda kolay okunur bir kitap. #cysakınpeşimdengelme #gerilim #gizem #thriller #mystery #domesticsuspense #bookstagram #me #booklover #bookreview #kitapyorumu #kitapsever #kitaplar #gerilimkitapları

#cevizyorumluyor #gölgemizdüşer #mauricecarlosruffin #wecastashadow Kitabı @meltembige #ithakiokuruyuz grubu için okudum. Distopik bir gelecekte geçen olay örgüsünde siyahlar ezilen grup. Anlatıcımız çift ırklı oğlu Nigel'ı deneysel bir demelanizasyon tedavisine tabi tutuyor. Bir hukuk firmasında çalışan baba, tedavi masraflarını ödeyebilmek için, şirketinin ırk çeşitliliğine olan bağlılığının canlı kanıtı olarak hareket etmeyi kabul ediyor. Elbette her şey müşteri kazanmak için bir hile. Mecbur kaldığı bu oyunu oynarken kendine olan nefreti de büyüyor. sistemin mi yoksa kendisinin mi suçlu olduğu ikilemiyle boğuşuyor. İlerledikçe durum iyice sürreal bir hal alıyor. Anlatıcımız kazanamayacağı bir savaşa girdiğinin farkında. Hele ki oğlunun ırksal kimliğini yok etmeye çalışması aşağılıkça ama oğluna verdiği zararın Nigel'in ilerde katlanmak zorunda kalacağı zarardan daha iyi olduğunu düşünmesine neden olan ise sapkın sistem. Yaptığının yanlış olduğunu biliyor ama motivasyon kaynağı sevgi ve öğrenilmiş acıya dayanıyor. Eylemlerinin sebebi oğlu için normal bir hayat hayal etmesi. Ruffin, ırkçılığın neden olduğu yabancılaşma ve acıyı, insanların gururları ve güvende kalma içgüdüleri arasında nasıl seçim yapmaya zorlandıklarını ve ayrımcı bir toplumda haysiyet ve merhametin nasıl yok olduğunu anlatırken akıcı ve güzel bir tarzı yakalamış. Bana göre kitapta öne çıkan şey, yazarın fiziki ırkçılığın kötücül dinamiklerini anlatmak için kullandığı karanlık alay. Melanin seviyeleri ile bir insanın değerinin belirlenmesinin ne kadar saçma olduğu alaycı anlatımla daha da yakalanmış. Distopik bir evrende dahi hala ırk sorunlarının işleniyor olması çok acayip geldi. Bu siyah beyaz ayrımı çok eski ,bir konu ve günümüzde devam ettiği öne sürülse de bana kalırsa gayet her alanda yükselmelerine imkan tanınıyor siyahilerin. O yüzden distopik bir eserde yeniden renk kavramının ele alınması düşündürücü. Aslında şu an din ırkçılığı daha fazla yapılıyor ve renk ayrımcılığından daha ön planda. Yazarın siyahi olduğu gözönünde bulundurulursa işlenen konu da anlaşılabilir diye düşünüyorum. Amerika için daha bir mevcut olabilir bu siyahi ırkçılığı bilemiyorum. DEVAMI YORUMDA ⬇️⬇️

#cevizyorumluyor #saksağan #magpie #elizabethday Herkese merhaba 30 bin değerlendirme ile 3.6 puan alan bir kitap ile geldim. Aslında orjinal kapağı görseniz çoğu kişinin ilgisini çekeceğini biliyorum. Bizim kapak nedense sanki çoook ciddi bir kitapmış havası vermiş kitaba. Orjinal kapak ile daha fazla kişiye ulaşılabileceğini düşünüyorum. hikayeye gelirsek çok fazla etkileyici olduğunu söyleyemem. dönüm noktaları ilgi çekiciydi. Her şeyin nasıl bir çözümlemeye gideceğini gerçekten merak ettim. Ama genel olarak çapraz okuma yaptığımdan belki elime almayı en az istediğim kitaptı. Diğer kitapların fantastik ve korku ağırlıklı olduğu düşünülürse #contemperary pek de elimin gitmediği bir alan. Yazarın karakterleri yaratırken çok fazla ayrıntıya girmemesi karakterlerle bağ kurmamı biraz engelledi. Olayların gidişatını merak etsem de karakterlerin akıbetiyle pek ilgilenmediğimi farkettim. Çiftimizin bir ev alıp çocuk sahibi kalmaya çalışmalarını okumaya başlıyoruz ancak sonra birden işler hiç de beklenildiği gibi gitmiyor ve sizi şaşırtıyor. Türü için #psikolojikgerilim denebilir. doğurganlık/kısırlık konusuna ilginç bir açıdan yaklaşmış yazar. Kısırlık tedavisi sürecinde umut ve hayal kırıklığının nasıl hayatı etkileyebileceğine de değinmiş. Kitabın sonu biraz aceleye getirilmiş ve o dönüm noktaları yanında biraz sönük kalmış. Ama tabi oldukça gerçekçi bir son. Marisa, Jake ile harika bir çift olduklarını düşünüyor. Çift birlikte yaşamaya karar verir bu şekilde Marisa da kitabı üzerinde çalışırken ekonomik problemlerini düşünmeyecektir. Jake aynı zamanda baba olmak istiyor. Marisa'nın travmalarını bebekle atlatabileceğine inanıyor. Ancak Jake'in mali durumu eve yeni bir kiracı almalarını gerektirince işler değişiyor. Kate onların hayatları hakkında her şeyi biliyor gibi görünmektedir. Hatta bir yabancı olarak bilmemesi gereken şeyleri bile. Jake katı, mesafeli, sevgisini belli etmeyen ve fazlasıyla ana kuzusu. kötü kayınvalide ise resmen kitaptan alınan zevke ediyor. Ama düşününce böyle bir kayınvalide her şeyin içine eder. Bir annenin koşulsuz sevgisi ve sahiplenme duygusu ÇOK güçlü, ÇOK geniş kapsamlı... hatta ölümcül mü olacak? İyi okumalar herkese. #cysaksağan

#cevizyorumluyor #çayustasıilededektif #theteamasterandthedetective #aliettedebodard Herkese merhaba, ismi kadar arka kapağı da değişik bir kitapla geldim bugün size. Gerçekten arka kapak açıklamasını anlamakta ve zihninizde canlandırmakta zorlanıyorsunuz. O yüzden size daha basitleştirilmiş bir şekilde konuyu açıklayıp kitap hakkında fikriniz olmasını sağlayacağım. Uzayda geçen bu hikayede gemizihinler var. Yani gemi ama kendi zihni ve AI'sı var. Gölgenin çocuğu isimli gemi görevden uzaklaştırılmış çay karışımları filan hazırlıyor yolculara. Long Chau ise bilimsel bir araştırma için bir ceset bulmaya çalışıyor. Bir ceset bulunur ama cinayete kurban gitmiştir. Olay Long'un geçmişine filan bağlanır. Bir novella olduğundan, dünya inşası var ama minimal düzeyde. Karakterler sherlock holmes esinlenmeli. Ancak ana karakterlerde erkek egemen bir Doyle tarzından ziyade kadınların da ana karakter olduğunu görüyoruz. Olay da kızıl dosyaya benziyor. Watson'ı travmatik bir geçmişe sahip bir geminin organik zihni olarak yeniden şekillendirmek özgün bir seçim. Hikaye anlatım ve akışını oldukça dingin buldum. Tıpkı isminde olduğu gibi sanki çayınızı aldınız (yeşil çay ama lütfen) yanınızda Ceviz dinleniyorsunuz gibi bir okuma deneyimi. Yani heyecanlı şeyler pek yok daha çok akışkan bir dil. Nghi Vo'nun ithakiden çıkan kitaplarını sevenlere bu kitabı da öneririm. Bu arada kapsül serisinin ciltli çıkması daha iyiydi karton kapak olması beni üzdü. Kitabı #kısakısaokuyoruz grubum için (90 syf)ve @meltembige nin #ithakiokuruyuz grubu için okudum. #cyçayustasıilededektif #sciencefiction #novella #bilimkurgu #polisiye

#cevizyorumluyor #ariadne #jennifersaint Merhaba, 2021 yılında goodreads best fantasy dalında aday olan bir kitapla geldik bugün. ödülü ACOSF'ye kaptırmış. Ama zaten tahmin edilebilir değil mi? SJM çok güçlü bir rakip. Mitoloji sevenleri buraya alalım ve yoruma başlayalım. Kim bu Ariadne? ben pek kendisi hakkında fikir sahibi değildim sadece Minotaur ile bir alakası olduğunu hatırlıyordum. Ancak kitabı okurken size tüm bilgiler veriliyor. Çünkü kurgudan ziyade mitolojiye bağlı kalınmış. Ariadne, Zeus ve Europa'nın oğlu Girit Kralı Minos ve Güneş tanrısı Helios'un kızı Kraliçe Pasiphae'nin kızıdır. Kardeşi Minotaur bu arada. Atina'da minotor'a kurbanlar veriliyor. Theseus da bunlardan biri ve Ariadne Theseus'a aşık oluyor. (Vikipedi) Madeline Miller ve Pat Barker sevenlere öneririm diyemiyorum çünkü aslında yazarın tarzı pek onlara benzemiyor. Tüm orjinal hikaye Ariadne'nin bakış açısından yeniden yazılmış gibi. Tam olarak feminist bir bakış açısı olduğunu söyleyemem. Ariadne başta bir karar veriyor ancak sonrasında kararlarının arkasında pek durmuyor. Düşündürücü ve daha az dramatik şekillerde de olsa, kadın yaşamının günümüzde geçerliliğini koruyan pek çok unsuruna (feminizm görüşü içermeden) değiniyor: Karşılıksız aşk, sadakatsiz eş, evdeki mutluluk, mutsuz evlilikler, anne olma, doğum sonrası depresyon, çocuk sahibi olma korkusu gibi. Kitabın tamamı, sanki nefesinizi tutuyormuşsunuz gibi, bir şeylerin olmasını bekliyormuşsunuz gibi hissettirdi ancak tarihsel bilinenlerin anlatılması dışında pek bir şey olmadı. Bir karakter olarak Ariadne ile gerçekten bağ kurmak zaman alıyor ve bence ilk bölümlerde bu durum daha iyi kotarılabilirdi. Theseus ile ilk karşılaşması biraz daha duyguları okura aktaran tarz olabilirdi. Çünkü Ariadne'nin delicesine aşık olmasını bekliyordum (mitolojide bahsedilen şeyleri yapması için), ama biraz düz geçilmiş. Ve Ariadne'nin nasıl hissettiğinden ziyade Theseus hakkında daha fazla bilgi alıyoruz. Bu durum da aslında yukarıda bahsettiğim yazarın tarzının Madeline Miller'ın tarzından farklı olması durumu. DEVAMI YORUMDA ⬇️⬇️

#cevizyorumluyor #girdapgörüleri #elisekova #vortexvisions Merhaba Solaris'liler Elise sevenler. #havauyanıyor serisi ile başladığımız macera girdap görüleri ile devam ediyor. Kitabı #okuyanyabancı grubum için okudum. Solariste geçen herşeyi okurum diyemiyorum nitekim #altınmuhafızlar serisini sevmemiştim ancak Vhalla ve Aldrik'e geri dönüşün zevki bambaşka diyebilirim. Girdap görüleri toplamda 5 kitaptan oluşuyor. umarım seri hızlı çevrilir çünkü fantastik kitaplarda fazla ayrıntı olduğundan uzun süre beklemek ters etki yapabiliyor. Hava uyanıyor serisini bitirenler büyük bir boşluğa düşmüştür ve altın muhafızlar kesinlikle o boşluğu karşılayamamıştır eminim. Bu seri ile birlikte Solaris'e dönmek çok iyi hissettirdi. Hem de o bildiğimiz dünyaya. Kristal taç'da yapılan anlaşmayı hatırlarsanız Vhalla ve aldrik bebeğini kuzeye verecekti ve bebek orada büyüyecekti. On yedi yaşındaki Veliaht Prenses Vi, Kuzey'de siyasi bir piyon olarak yaşıyor. Ailesi tarafından ziyaret edilse de ikiz kardeş ile hiç tanışmamış. Büyüsü tamamen farklı bir şekilde uyanırken Vi, Hilal Kıtası hakkındaki görüşleri dahil hiçbirşeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenir. Sehra ile birlikte çalışmalar yapsa da büyüsünü genel olarak gizli tutmalıdır. Aldrik ve Vhalla bu kitapta geri planda kalırken karakter olarak Vi iyi geliştirilmiş. Ailesine özlem duyması da dahil yaşadığı şeylere tepkileri ile Vi karakterini sevdim. Özellikle yazar aynı Vhalla'nın kalbimizde yer etmesi gibi karakteri yavaş yavaş veriyor ve bence aynı annesi gibi önemli bir karakter çiziyor. Özellikle de en iyi arkadaşı Sehra'nın kızı Ellene ile olan dinamiğine bayıldım. Yani Vi oldukça okunası bir karakter olmuş. Andru da yine Vi ile dinamiğini beğendiğim bir diğer karakter. Bu arada Jax'ı sevenlere müjde kendisi Vi ile Kuzey'e gidiyor ve amcalık görevini yerine getiriyor. Taavin karakterini de bence oldukça ilginç bulacaksınız. Kendisi imparatorluk dışından. Kitap, aynı hava uyanıyor gibi akıcı okunabiliyor ve sonu kesinlikle çok meraklandırıcı şekilde bitti. DEVAMI YORUMDA ⬇️

Herkese merhaba bu ay #korkuyoruzamaokuyoruz korku grubum için bu kitabı seçtim. Yazarı aslında #thebrokengirls ile tanımış, o kitabı okuyup çok beğenmiştim ama maalesef türkçeye çevrilmediğini söylemeliyim.çevrilen tek kitabı bu. Ama broken girls kadar iyi değil. Diğer bir kitabı #thehauntingofmaddyclare de listemde. Korku ve gerilimden zerre anlamayan aşk okurlarına bu kitap pr olarak gittiği için tam anlamıyla incelendiğini düşünmüyorum. Yalapşap yorumlarla da yapılan satışlar ortada. Simone, polisiye (kolay kurgu) yazarından ziyade gerilim-korku yazarı çünkü. Shea, yeni boşanmış ve hayatını toparlamaya çalışıyor. Hasta kabul görevlisi ancak iş dışındaki tüm zamanını cinayetle alakalı şeyleri araştırmakla bir web sitesi "faili meçhul cinayetler" hazırlamakla ve cinayet içerikli sesli kitapları dinlemekle geçiriyor. Hepsinin sebebi de geçmişte yaşadıkları. Karakter olarak kendime yakın buldum. Yaşadıkları değil ama potansiyel erkeklere bakış açısı, insanlarla iletişimi( ya da iletişim kurma isteksizliği), düşünceleri fln. Kasabada yıllar önce işlenen iki cinayetin şüphelisi zengin Beth Greer'dır. Ancak kanıt olmadığından salınmıştır. Beth, Shea ile röportaj yapacak ve kendi tarafından olayları anlatacaktır. Birbiriyle bağımsız görünen kişiler neden öldürülmüştür ve malikanede her gece duyulan sesler ve görüntüler neyden kaynaklanmaktadır? Anlatım bir Shea bir Beth tarafından ilerliyor. Aralarda 70'lere geri dönülüyor. Akışı çok beğendim yıl geçişleri çok iyi verilmiş. Anlatım oldukça akıcı ve net. Özellikle Greer malikanesi sahneleri çok iyi verilmiş. (İtiraf ediyorum o sahneleri 3 kere okudum. O kadar zevkliydi.) Bir yandan eskiden olan cinayetler hakkında ilk defa konuşulurken bir yandan Shea'nın başına ne geldiği açığa kavuşuyor. Karakterlerin travmaları olması bizi onlara daha iyi bağlıyor ve akışı daha gizemli hale getiriyor. Greer malikanesi doğaüstü olaylara sahne oluyor. Bu anlamda kitap sadece gerilim değil korku temasını da barındırıyor. Ben kitaba resmen bayıldım. Bizim türkiye okur kitlesine sanmıyorum diğer kitapları çevrilsin. Salak aşk kitaplarından böyle kitaplara bütçe kalmıyor. Yazarın diğer kitaplarını orjinalden okuyacağım.

Merhabalar Ceviz Kraliçe'nin gerilimli müritleri. umarım güzel kitaplara denk geliyorsunuzdur bu aralar. Feeney'in #neyaptığınıbiliyorum kitabını okuyup yorumlamıştım. Bizde henüz çevrilmeyen #daisydarker kitabını da baya sevmiştim (umarım o kitap da çevrilir ve siz de okursunuz). Bu kitabın çevrilmesi hiç sürpriz olmadı diyebilirim. Çünkü hakkında en çok konuşulan kitabı buydu. Sizlerin de en çok bu kitabı merak ettiğinizi farkettim. Yazar gerilim-gizem karışık yazıyor. Davetli listesi'ni (Lucy Foley) okuyup beğendiyseniz bu yazara da şans verebilirsiniz. 252 bin değerlendirmeyle 3,97 puanlı bir kitap. Amelia, İskoçya'da tarihi bir şapelde gizemli bir hafta sonu tatili kazanır. Kocası Adam'la ilişkilerini yeniden canlandırmak için tam da buna ihtiyaçları olduğunu düşünür. Yoğun kar yağışıyla yapılan bir yolculuktan sonra tatil yerine varırlar. Ve ne kadar izole olduğu karşısında şaşırırlar. Gözün görebildiği kadarıyla etrafta hiçbir şey yoktur. Çiftimize tatilin kaynağı hakkında şüphe tohumları düşmeye başlar. Hava kötüleştikçe çift arasındaki gerilim de artar. Etrafta garip şeyler olmaya başlar, elektrikler kesilir, garip sesler duyulur, camda bir yüz görülür, telefonlar çalışmaz, ve aslında genel anlamda işler hiç yolunda gitmez. Özellikle kar yağışlı yollar, doğanın içindeki anlatımlar atmosferi çok iyi hale soktu. Kar yağışı varken normal yaşam ihtiyaçlarının ortadan bir bir kaybolması, şüpheler filan ortamı gerdi. İzole ev durumu da en sevdiğim temalardandır. Aslında tam bir kış okuması. Karakterleri sevmedim (köpek Bob hariç tabi) ama hepsi oldukça çarpık olduğundan kitabın size yaşatacağı atmosfer daha da belirginleşiyor. Ürkütücü ve uğursuz etki çok iyi verilmiş. Anlatım Adam ve Amelia arasında değişen perspektiflerle ilerliyor ve giderek ürkütücü tatillerinin gerçeği ve evliliklerinin gerçek durumu gün ışığına çıkıyor. Yazarın dönüm noktalarını (ki çok fazla var) çok güzel bir araya getirmek gibi bir yeteneği var. Ortaya çıkan şeyler kitap ,ilerledikçe daha da hızlanıyor ki en sevdiğim konsept budur. sonu kesinlikle tahmin edilemez şekilde güzeldi. bitirince uzun bir süre öyle kalakalıyorsunuz. aval aval baktım ben de. DEVAMI YORUMDA #cytaşkağıtmakas

Yorum kısım 2: #cevizinseçkisi #cevizyorumluyor #görgüvecasusluk #etiquetteandespionage #gailcarriger Dünya inşaası oldukça etkileyici. Nesnelerin yerlerin kurumların isimleri de çok özgün. Karakterleri kolayca sevip kendinizi hikaye içinde hissedebiliyorsunuz. Karakter yaşları küçük olduğundan konuşmaları da oldukça dinamik ve çocuksu. Fazla diyalog ağırlıklı. Ana karakterin 14 yaşında olması düşünülürse seri kapakları çok alakasız ve okuru yanlış yöneltebilir. Ben romantik bir şey okuyacağımı sanmışken steampunk fantasy buldum. Sadece küçük yaşlara hitap ettiğinden pek fazla sarmadı. Goodreadsde Young adult dalında aday olmasını da anlamadım. Bence middle age. Harry potter ve winx sevenlerin özellikle hoşuna gidecektir. Andırıyor biraz. Ancak onun steampunk versiyonu. Yazarın tüm serilerinin steampunk tarzda olduğunu belirteyim. Orijinal dilde okumak isterseniz ülkemizde steampunk tarz çok çevrilmiyor çünkü. Ben ikinci kitabı da elimde olmasına rağmen bunu yarım bıraktım ve seriye devam etmeyeceğim. CEVİZ SORUYOR: BİLİMKURGU'DA APOKALİPTİK Mİ POST-APAKOLİPTİK Mİ? #steampunk #darkaesthetic #darkacademia #photography #books #bookstagram #dnf #vintage #kitaplar #kitap #kitapyorumu

Yorum kısım 1: #cevizinseçkisi #cevizyorumluyor #görgüvecasusluk #etiquetteandespionage #gailcarriger Herkese merhaba ceviz kraliçeniz biliyorsunuz Şubat ayı için rastgele kütüphaneden bir seçki seçmemizi istedi kitap odanızda soldan 2. kitaplığın en üst rafındaki 4. kitabı okumamızı istedi. Aslında ben de bunu yazarken tamamıyla kafamdan uydurmuştum eve gittiğimde görgü ve casusluk kitabının 4. kitap olduğunu fark ettim. Bu kitabı yıllardır bekletiyorum sebebi de şu: 4 kitaplık bir seri olmasına rağmen #pegasusyayınları her zamanki gibi seriyi tamamlamadı. Sadece iki kitap var. Bu seriye bağlanırsam orjinali okumak zorunda kalacağım ancak orijinalden okumak istediğim korku edebiyatı. Yani buna vakit ayıramayacağımı düşündüğüm için bekletiyordum maşallah onlar da 2016'dan beri serinin devamını getirmediklerine göre bundan sonra da getirmeyeceklerdir. #steampunk bir kitap olması beni çok mutlu etti çünkü genelde ülkemizde bu tarzda çok kitap yok. 1851 de geçen kitapta Vampir kurtadam hayaletler filan var. Robot hizmetkarlar mekanik eşyalar var. 14 yaşındaki Sophronia ailesinin küçük kızı, annesi S'den hiç memnun değil çünkü S kitap okuyor, teknolojiyle mekanikle ilgileniyor, hiç annesinin istediği gibi annesinin deyişiyle "kız" gibi davranmıyor. Annesi çareyi onu görgü okuluna göndermekte ve "toplum içine çıkılabilir" hale getirilmesini sağlamakta buluyor. Geraldine'in görgü okulu tam olarak bir görgü okulu sayılmaz. Hava korsanları okuldan bir prototip bekliyor ve arada saldırıyorlar. Öğretmenler kurtadam, vampir filan. YORUMUN DEVAMI YARINA... CEVİZ SORUYOR: STEAMPUNK MI, CYBERPUNK MI? BİLİM-KURGU TERCİHİNİZDE HANGİSİ AĞIR BASAR? #steampunk #strampunkbooks #books #darkacademia #aesthetic #cats #bookreview

#cevizyorumluyor #amerikanevarkadaşıdeneyi #theamericanroommateexperiment #elenaarmas Herkese merhaba #okuyanyabancı grubum için #ispanyolaşkaldatmacası kitabının yazarının bir diğer kitabı ile geldim. O kitabı okumamamla birlikte birçok olumsuz yorum okudum hem goodreads hem de bookstagram'da. Bunun üstüne yazara önyargılı olduğumu söylemem gerek. Çok klişe bulunulup cümlelerin göz devirmeye sebep olduğunu çokça okudum. Tabi kişinin önceki kitap geçmişine, bilgi birikimine, okuduğu türe göre çok değişen bir şey kitap yorumu. Sürekli derin cümlelerin yer aldığı edebi eserleri okuyanların elbetteki bu tarz kitapları beğenmesini ya da övmesini bekleyemeyiz. Benim okuma alanım ise oldukça geniş. Mutlaka edebi eserlerin yanına kafa dağıtacak aşk kitaplarını ekliyorum. Ayda 1 ya da 2 romantik kitaba hak tanıyorum. Onun dışında genel anlamda korku okuyorum biliyorsunuz. İşte sadece yapılan yorumlar dolayısıyla önyargılı başladım okumaya. Ancak deneyimli bir romcom okuyucusu olmadığımdan yazarın tarzında insanları neyin rahatsız ettiğini göremedim belki belli bir trope'u tekrarlamış olabilir. Bu da ben sürekli romcom okumadığımdan gözümden kaçmış olabilir. Kitap aynı zamanda 2022'de goodreads best romance dalında aday olup ödülü Emily Henry'nin book lovers'ına kaptırmış. GR puanları yüksek (3.91). ispanyol aşk aldatmacası ile aynı kurulumda geçiyor olsa da farklı karakterlermiş. Off-campus serisi gibi. tek başına okunabilir. Rosie, yazarlık kariyerine devam etmek için mühendislik işinden ayrılır. İlk kitabının büyük bir başarı yakalamış ve ikinci kitabının teslim tarihi yaklaşıyor ancak Rosie bir tür tıkanma yaşıyor. Üstüne dairesinin tavanı çökünce Rosie o anda balayına gitmiş olan en yakın arkadaşı Lina'nın dairesine taşınmak zorunda kalıyor. Ama Lina Rosie'ye kuzeni Lucas'ın da dairede kalacağını söylemeyi unutuyor. Hem de Lucas, Rosie'nin instagramda stalkladığı kuzen :) kitap aslında birçok romantik metaforu (fake date, arkadaştan aşka, zorunlu yakınlık gibi) içeriyor. Ancak hepsini de ortaya karışık güzel şekilde verebilmiş yazar. Rosie ve Lucas gözünden okuyoruz. Bazı kısımlar daha kısa tutulabilirdi. DEVAMI YORUMDA

#cevizyorumluyor #ölüleriuyandırmayın #ernstraupach Merhabalar Ceviz'in vampir müritleri, #ithakiyayınları ndan vampir serisi yayınlandı biliyorsunuz ithaki x serisi olarak da geçiyor. Bu kitap da seriden okuduğum ikinci kitap. Farklı yazarlardan vampir hikayelerini okuyoruz. Bu kitabı da okuma gruplarım için seçtim. #kısakısaokuyoruz (50 syf) ve #harflerleokuyoruz "Ö" harfi için. Walter, Brunhilde ile mükemmel bir aşk gaşar ama onu kaybeder. Güzelliği Brun'dan oldukça farklı Swanhilde ile evlenip 2 çocuğa sahip olur ancak hala Brun'un aşkını aramaktadır. Zamanla eşinden uzaklaşıp eski sevgilisinin mezarında takılmaya ona methiye düzmeye başlar.onun dirilmesini diler. Bir büyücü Walter'ın bu isteğini düşünmesini ama bir ölüyü diriltmenin beklendiği gibi bişi olmadığını söyleyip uyarır. Ancak walter diretir, dirilen Brun, Walter'ın Swan ile evliliğini bitirir. Küçük çocuklar salgın bir hastalık gibi görülen bir anda kansız kalma ve saçların beyazlayıp ölmenin gözlendiği bir salgına yakalanır. Bu salgın ile Brun'un ilgisi var mıdır? Anlatım muhteşemdi alıntılanacak çok fazla güzel ve edebi cümle vardı. Şiirsel şekilde yazılmış. Yazarın malesef başka kitabı çevrilmedi ama çevrilse kesinlikle okurum. #darkacademia #darkphotography #photography #books #bookstagram #vampirebooks #korku #korkuedebiyatı #horroraddict #horrorstories #horrorbooks

#cevizyorumluyor #ölüsevgili #lamorteamoureuse Merhabalar Ceviz'in vampir müritleri, #ithakiyayınları ndan vampir serisi yayınlandı biliyorsunuz ithaki x serisi olarak da geçiyor. Serinin hepsini aldım beklediğimin aksine çok küçük ve ince kitaplarmış o yüzden hızlı okunabilecek bir seri olduğunu söyleyebilirim. Farklı yazarlardan vampir hikayelerini okuyoruz. Ben de kitabı okuma gruplarım için seçtim. #kısakısaokuyoruz (56syf) ve #harflerleokuyoruz "Ö" harfi için ki bu ay resmen ölüm ayı oldu bize herkesin kitabı ölüm ya da ölü ile başlıyor ☠️☠️☠️ Gautier değişik bir yazar. Kendisi Baudelaire'in kötülük çiçeklerini ithaf ettiği yazarmış. Ki kötülük çiçeklerine bayıldığım bir gerçek. Baudelaire tam benlik bir yazarken onu etkileyen bir yazarı okumak ayrı merak uyandırıcıydı. Yazarın bende avatar isimli kitabı da var ama henüz okumadım. @meltembige de gördüm diye aklımda kalmış o kitabı da. Ölü sevgili 1836'da yayımlanmış. Serideki 9. Kitap. Bir papazın anılarını okuyoruz. Romuald, papazlık yeminini edeceği esnada törende rastladığı muhteşem güzellikteki bir kadını anlatıyor. Yemininden vazgeçmesini isteyeceği kadar güzel bir kadın. Ancak papaz olduktan sonra pişmanlık yaşamaya ve aşkı yaşayamadığı için hayıflanmaya başlıyor. Tam bir vampir durumu korkusu hissedemiyoruz daha çok aşk ön planda. Mezardaki kadın hem mezarda hem adamın hanında nasıl olabiliyor aynı anda anlayamadım. Gündüzleri tabutuna gitmiyor birlikte başka ülkeleri geziyorlar ama kadın tabutta. Aynı zamanda adamın kanını emiyor. Biraz çelişkili ama anlatımı güzel klasik olduğu için beğendim. vampir serisi çok güzel oldu diğer varlıklar için de seri çıkar umarım. #catsofinstagram #exoticshorthair #catsandbooks #darkacademia #horroraddict #horrorbooks #korku #korkukitapları #fransızedebiyatı #frenchliterature

#cevizyorumluyor #güneşolankız #shewhobecamethesun #shelleyparkerchan Merhabalar Ceviz'in güneşleri. Nasılsınız bugün? Size bugün normal okuma temamdan daha farklı bir kitapla geldim. Kitabı @meltembige #ithakiokuruyuz grubu için okudum. 2021 yılında en iyi fantasy ve en iyi ilk roman kategorilerinde aday olmuş. Ming hanedanının imparatoru olarak iktidara gelen "Zhu Chongba'yı" (kız kardeşini) okuyoruz. Bir köylü kızı olarak Zhu'nun kardeşinin kaderinde, kendisi ölünceye ve kız kardeşi onun kimliğine bürünüp kendi yüce kaderini tayin etme fırsatını yakalayana kadar hiçbir şey yoktur. Kısa sürede bir manastırda çömez olur ve yavaş yavaş asi ordusunun rütbelerini tırmanır. Siyaset, ihanetler ve yüksek riskli savaşların dünyasına girer. Zhu ve Ouyang ahlaki açıdan sorgulanabilir, sefil karakterler ve korkunç eylemlerde bulunuyorlar. Yine de bu karakterlerin tarafını tutmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Bu iki karakterin, savaşın farklı taraflarında yer almaları ve kaçınılmaz olarak birinden birinin yenileceği de göz önünde bulundurularak hala her iki karakteri de sevdirmeyi başarması yazarın yeteneğini gösteriyor. Karakterleri okurken kader ve hırs gibi temaları nasıl keşfettiklerini izleyebiliyoruz. Olay örgüsü bu anlarda yavaş ilerliyor olsa da karakter gelişimlerini izlemek ve karakter merkezli bir okumaya geçmek de ayrı zevkli oluyor. Zhu'nun büyüklük hırsı, yoğun bir yaşama ve dönüşme arzusundan, bedeli ne olursa olsun istediğini elde etmek için acımasız bir kararlılığa sahip olmasıyla kendini gösteriyor. Hikaye boyunca onun yavaş yavaş yozlaşmaya başladığını hissetseniz de, ilerlemesini, gücünün ve açlığının büyümesini izlemek oldukça sürükleyici. Her şeye rağmen Zhu'nun kurnazlığına hayranlık duymaktan ve onun hedeflerine ulaşmasını istemekten kendinizi alamıyorsunuz. Öte yandan Ouyang, ailesini ondan çalanlardan intikam alma ihtiyacıyla hareket eden Moğol ordusunun generali. Öfkeli bir kadın düşmanı, kendisinden, vücudundan ve Esen'e olan hasretinden iğrenmiş trajik bir figür. O ve Esen arasındaki aşkı okumak gerçekten işkenceydi. Daha çok aşırı gerilim ve özlem gibi olduğundan Ouyang'ın iç mücadelelerini şiddetlendiriyor. DEVAMI YORUMDA

#cevizyorumluyor #tuzvefalimparatoriçesi #theempressofsaltandfortune #nghivo 2020 yılında goodreads best fantasy kategorisinde aday olan kitabın puanı da oldukça yüksek 4.0. #şarkısöyleyentepeler serisi birinci kitabı. Kategori olarak #highfantasy olarak adlandırılması gereken kitap kendi yaratıkları, yiyecekleri ve kültürü ile bu kategori sevenlerini fazlasıyla memnun edecek. Konu: ittifak evliliği yapan ardından sürgüne gönderilen İmparatoriçe In-Yo'nun hikayesini hizmetçisi Tavşan'dan dinliyoruz. In-yo iktidara yükselirken tavşan desteklemek, sevmek ve sadakatle hizmet etmek için oradadır. Çünkü her takdire şayan iktidara yükseliş hikayesinde, sessiz bir ıstırap ve fedakarlık hikayesi de vardır. Yazar bize feminizm, dayanıklılık ve isyan öyküsü sunuyor. Monarşik yönetim, imparatorluk düzeni ve kolonizasyon temalarına sahip. mekan: Dünya inşası kısacık bir novelladan beklemediğim kadar zengin. Ne kitaplar okuduk 700 sayfa ama fantasy evrenini tam olarak tanıtamayan ve boşlukları olan. Kitapta geçen dünya hem farklı hem tanıdık hisler uyandırıyor. Sanki böyle bir dünya hep vardı gibi hissediyorsunuz. Siyasi, tarihi ve kültürel yapılanma oldukça iyi oluşturulmuş. Karakterler: Özellikle hikayenin ne kadar kısa olduğunu düşündüğünüzde, karakterler baya fazla denebilir. Ama hiçbirini gerçekten tanımamıza fırsat olmuyor. Güçlü, zeki kadın karakterlerle derin ve zengin bir sembolizm var. Anlatım:hikâyenin anlatıcısı, Tavşan lakaplı, yalnızca kadın olduğu için değil, aynı zamanda köylü soyundan olduğu için de sosyal olarak aşağıda sözde görünmez ve önemsiz olduğu varsayılan bir hizmetçi kadın. Oldukça özgün bir konuya ve etkileyici bir yazım tarzına sahip kitap. Karanlık ve dramatik imgeler sürekli kullanılıyor. Rahip Chih ile tavşan arasında hikayenin özet şeklinde tartışılması kitapta ayrıca sevdiğim kısımlardan biri oldu. İpince bir kitap olmasına rağmen konusu ağır ve sizinle uzun süre kalacak imgelemleri zihninize yollayabiliyor yazar. Genel olarak beğendim serinin kalan kitaplarını da okuyacağım. @meltembige #ithakiokuruyuz grubu için okudum. #cytuzvefalimparatoriçesi #thesinginghillscycle #kitap #kitapyorumu #books #darkacademia #bookreview

#cevizyorumluyor #sonsuzkış #thewaypastwinter #kiranmillwoodhargrave Merhabalar Ceviz Kraliçenin kış halkı. Tam da kar ülkeyi sarmışken size çok tatlı bir kitabı tanıtıyoruz bugün. Öncelikle baskısına bayıldığımı söylemeliyim. Gerek kapak gerek sayfa düzenleri çok güzeldi. Kitap #middlegrade düzeyde yani 8-12 yaş aralığı için yazılmış ama ben de severek okudum. Kış teması ve okurken peri masalı okur gibi hissettirmesi de çok tatlıydı. bazı yerleri ceviz'e yüksek sesle okudum (o benim çocuğum olduğundan dolayı için :) ) Mila, kardeşleri Sanna, Oskar ve Pipa ile 5 yıldır kışın acımasızca sürdüğü bir krallıkta yaşıyor. Bir gece bir yabancı tarafından ziyaret ediliyorlar ve Oskar ortadan kayboluyor. Zaten kış yüzünden yaşadıkları kasvet bu olayla daha da şiddetleniyor. Ailenin bir üyesi, annesinin anlattığı bir peri masalını hatırlıyor ve hikayede kurgudan çok gerçek olduğuna inanmaya başlıyor.Mila, kardeşini aramak için Thule'ye gitmeyi düşünüyor ve büyücü Rune'dan bu konuda yardım alıyor. Aile bağları, doğaya saygı, cesaretin önemi gibi konulara eğilen kitabı çok beğendim. Güçlü aile bağlarını yansıtan hikayeleri ayrı seviyorum. Bu açıdan kitabın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca oluşturulan mekanı, özellikle donmuş ormanları hissederek okudum. yakın zamanda kışı reelslerden ve eski güzel fotoğraflardan hatırlayacağımız korkunç bir senaryoya gireceğiz. Bu kitap da bize kışı hatırlatacaklar arasında kalacak. Kara hasret kaldığımız bu dönemde gerçekten özlemimi perçinleyen bir okuma oldu. Kitapta geçen mekan ve konunun Slav ya da İskandinav folklorundan ilham alıp almadığından emin değilim. Ama çok andırdığını söyleyebilirim. Aileyi, sevgiyi, sadakati ve başkalarını kendinden önde tutmayı konu alan ve itiraf etmeliyim ki başından sonuna kadar beni büyüleyen heyecanlı, güzel ve atmosferik bir hikayeydi. Çabucak okunan tatlı bir hikaye arayanlara öneririm. Kitabı #okuyanyabancı grubum için okudum. Katılmak isterseniz bekleriz. #cysonsuzkış #fantasy #winter #cats #kar #kış #snow #cold #february #reading #okur #okudumbitti #kitapyorumu

#aslındaöyledeğil #cevizyorumluyor #aylinalgun Merhabalar Ceviz kraliçe'nin dertli dostları. nasılsınız? Kim hayatı boyunca hep mükemmel ilişkiler yaşadı? diye sorsam kaç kişi el kaldırır? Aranızdan kaç kişi rüya gibi ilişkiler yaşadı? Ya da şu şekilde soralım: Kaç kişi verdiği kadar alamadı? ya da kırıntılarla yetindi? ideallerinden vazgeçti? "bana kimse karışamaz" boyutundan hesaplarını gizlemeye kapatmaya kıyafetlerini değiştirmeye geldi? Ben önce kendimden bahsedeyim. Bir adama aşık oldum. O da bana aşık sandım. Yıllarımı ona verdim. Yetmedi arkadaşlarımı kıskandı sorun çıkardı görüşme dedi görüşmedim. Instagram takipçim 900 dü yine kitap paylaşıyordum orayı kıskandı kapattırdı. Yetmedi kendi hesaplarından beni engelledi. Daha da yetmedi, kıyafetlerime karışmaya başladı. Mesleğimi ve işimi hor görür oldu (üniversitede akademisyenim) aşağılık kompleksi ile hayatımı zindana çeviren bu adamın bu hareketlerini hiç göremedim. "Beni seviyor" dedim. Hayır sevmiyordu. üstüne ben bu adama evlilikte direttim. " seviyorum" dedim. Sevmiyormuşum. Böyle bir sevgi olamazmış. Yıllar sonra özgür kaldım. yanlışlarımı gördüm. Manipülasyon, gaslighting, lovebombing, breadcrumbing ve narsizm kişilik bozukluğu içimden geçti. Profesyonel tedavi sonrası narsisizm üstüne ve toksik ilişkiler üzerine kendimi geliştirdim. Artık en küçük uyarı çanını anlayabiliyorum. Şimdi etrafımda bazı kişileri görüyorum. hesabı gizli nişanlısı izin vermiyormuş, başı kapalı eşi istemiş, o bluzu giyemezmiş çünkü memesi ona değil kocasına ait, bir türlü işinde yükselemiyor neden çünkü adam kadının yaptığı işi öyle bir küçümsüyor ki kadın pozisyonunu bile yadırgıyor. İnsan kendi değerini saygısını bildikten sonra karşısına öyleleri çıkıyor ki. "Ama benimle evlenmek istemiyor öylesi" evet istemeyebilir. Her şey evlilik değil. sana saygı duyuyor mu? Seninle yürümekten gurur duyuyor mu? Senin memenden gurur duyuyor mu? Yaptığın işleri takdir ediyor mu? Ona bakacaksın. Bağlanma modellerinizin farkında olup orta yolu bulma isteğinde olacaksınız. Algun, bu kitapta sizin de elinizden tutuyor. Bir hikayeyle birlikte size toksik ilişkinin nasıl olacağını gösteriyor. DEVAMI YORUMDA

#cevizyorumluyor #orenda21gün @lokibook un ilk kitabı işe karşınızdayım. Normalde yazarıların ilk kitaplarını okumuyorum. Belli bir seviyeye ve kitleye eriştiklerinde ve iyi oldukları kanıtlandığında şans veriyorum. Ancak konu itibariyle ilgimi çeken bir konu olduğu için kabul ettim. Plot: Psikiyatrist Atlas, uzun bir süreden sonra tatile çıkacaktır. Hastalarından birinin satın aldığı adadaki otelin ilk misafirleri olarak iş arkadaşı Eymeni ve hastalarını düşünür. İletişimin olmadığı adada 21 gün tatil konsepti oluşturulmuştur. Mavi, 7 yıldır Eymen'den dissosiyatif kişilik bozukluğu için terapi almakta ancak işe yaramadığını düşünüp bırakmak istemektedir. Eymenin 3 hastası,Atlas ve onun bir hastası ve ada sahibinin arkadaşlarından oluşan kafile ile adaya yola çıkarlar. Yazım, akış,plot: Akış biraz yavaş, karakter oluşturulması karakterlerin okura tanıtılması gayet iyi ve ayrıntılı. İlk sayfalarda tüm karakterleri üstünüze saçmak yerine yavaş yavaş tanıştırılma yapılmış. Cümlelerin ve konuşmaların anlatım içinde göze batmayacak kadar iyi yazıldığını düşünüyorum. Kim ne söylüyor kim ne düşünüyor filan gayet anlaşılır ve akıcı.( Hatırlarsanız Wattpad yazarlarında ifade eksikliği sorunundan bahsetmiştim. Ona istinaden). Dissosiyatif bozukluğu 7 sene gibi bir sürede kendine zarar verecek ölçüde yaşaması imkansız bir hastanın.Uygun ilaçlarla bu kadar şiddetli bir durum en geç 7 ayda kontrol altına alınır kaldı ki hala alınamama gibi bir durumda hastanede tedavi sürdürülür. Mavi'nin durumunun gerçekliğe aykırı olduğunu düşünüyorum. Akıl hastalıklarının prognoz süreçleri iyi incelenmeli. Yazarımızın ilk kitabı olduğundan bu tarz eksikliklerin olması beklenebilir. Kurguda Mavi gibi bir karakter işlenecek ise hiç tedavi görmediği ya da ilaçları kendi kafasına göre bırakıp serbest toplumda gezdiği belirtilerek kurgu oluşturulmalıydı. Keza serdar ve Lale de tedavi süreçleri belirtilmemiş olsa da terapi ve psikotik ilaç desteğiyle toplum içinde normal davranış sergiler hale gelirler tetikleyiciler varlığında bile. Karakterler: Mavi'yi sevmedim. Küçük dünyaları ben yarattım tarzı kendini aşırı beğenmiş tavırları ile özgüven eksikliğini dibine kadar yansıtıyor. DEVAMI YORUMDA

#cevizyorumluyor #insanlığımıyitirirken #osamudazai #nolongerhuman Uzun zamandır ertelediğim bir kitapla geldim çok kişinin okuduğunu gördüm aslında ama nedense psikolojik olarak başlamak istemedim kitaba. Hazır sesli havalar Ankara'yı esir almışken depresif bir kitabı okuyabilirim diye düşündüm. Yozo, çevresindeki insanlara nazaran kendisinin hep farklı olduğunu düşünmüş uyum sağlama sıkıntısı çeken bir adam. En basit insani ihtiyaçların bile kendi tarafınca sorgulanması, kendisinin ne kadar diğerlerinden farklı olduğunu gösteriyor. Toplum içerisinde uyum sağlamak amacıyla soytarılık adını taktığı maske ile nasıl gizlendiğini anlatıyor. Yozo aslında başkalarını mutlu etmek için kendinden çalan insanlara çok iyi bir örnek. Kitabın her sayfasında size dokunabilecek alıntı yapabileceğiniz sorgulayacağınız alıntılar mevcut. Kitabın nasıl bir klasik haline geldiğini anlayabiliyorsunuz. Dazai'nin 4 kere intihar etmesi ve bu kitabı yazdıktan sonra bunu başarmış olması etkileyici bir dipnot. İntihar eden her yazarda olduğu gibi tarzı inanılmaz iyi. Sanırım ölümden korkmayan ve ölüme gitmek isteyen insanlar daha iyi yazıyorlar. Kitap japon deyimiyle "ben roman" yani yarı otobiyografik. Kitabı; @nihllck.kitap ın #harfliyazarokuyoruz O harfi/ #aydabirklasik grupları ve @meltembige nin #ithakiokuruyuz grubu için okudum. #japonedebiyatı #japonklasikleri #japanliterature

#cevizyorumluyor #sadist #misery #stephenking Ceviz'in psikolojik gerilimci müritleri nasılsınız? Bu ay #korkuyoruzamaokuyoruz korku grubum için sadist okudum. Tam bir kış okumasıydı. Paul ünlü bir yazar, bir kaza geçiriyor ve hayranı Annie tarafından kurtarılıyor. Annie, Paul'ü alıkoyuyor ve ona bağımlılık yapacak bir ağrı kesici vermeye başlıyor. Öyle ki Paul bağımlılık geliştiriyor. Ve Annie'nin oldukça tehlikeli olduğunu anlıyor. Kadın, Paul'ün misery isimli romanına kafayı takmış. Annie,Paul'ün son romanında öldürdüğü Misery karakterini tekrar canlandırmasını istiyor. Ondan kimsede olmayacak bir kitap yazmasını istiyor. Paul, bağımlısı olduğu ilaçları alabilmek için bu kötü kadının suyuna gitmeli. Bir yandan sonsuz acı çekerken bir yandan ona buyrulan şeyleri yapmak zorunda. Ancak tahmin edemediği kadar işler vahşi hal alıyor. Yazmak bir ölüm kalım savaşına ve inanılmaz bir psikolojik baskıya dönüşüyor. Annie gerçekten çok korkunç, tepkileri belli olmayan bipolar davranışları olan, takıntıları söz konusu olunca şuursuz davranışlarda bulunan gerçekten ciddi bir korku öğesi. King her zamanki gibi dakikaları yazıya yansıtmada aşırı başarılı. Normalde büyük zaman öbeklerini yazmak kolaydır ancak saniyelerle ölçülecek zamanlarda karakterlerin düşünce ve hareketlerini yazmak zor ve zahmetlidir. Bu tarz ana yansıyan anlatımları seviyorum. Aksiyon/savaş/ dövüş gibi durumların anlatıldığı minor sahnelere nazaran gerilim içerikli sahnelerin yavaşlaması okuyucu dikkatini de dağıtmıyor. Filmini de izledim ve içseslerin filmde verilmeyişi, her şeyin çok hızlı ilerlemesi, tüm vahşetin yumuşatılıp farklılaştırılması ve baya yerden kesinti yapılması kitabı daha değerli kılıyor. Ama kitabı okumamış biri filmi sevecektir. Ki King en iyi uyarlamalarından biri olduğunu söylüyor.Kitabın orjinal adı da Misery bu arada bizde adı değiştirilmiş 🙄 Annie sadist değil daha farklı OKB ile karışık psikoz durumu gösteriyor ve başlık uygun değil. Kapak da çok çirkin. Düşük bütçeli yayınevi kapağı gibi. Kitap çok ama çok güzel yazarın başyapıtlarından bence. #horrorbooks #korku #korkuedebiyatı #stephenkingbooks #horrorfan #horroraddict #darkacademia #darkbooks

CEVİZ SORUYOR: OKUDUĞUNUZ KİTAPTAKİ EN İYİ MEKANI/YERİ TANIMLAYIN. #cevizyorumluyor #gitmeliydin #duhättestgehensollen #danielkehlmann Herkese merhaba kış Tam gaz giderken karlı tepelerden ve mükemmel bir doğanın içinden çıkan bir kitapla sizinleyiz ilk olarak minimalist kapağı ile beni çeken daha sonrasında arka kapağında "Tekinsizi deneyimlemek" kelimelerinin beni cezbetmesiyle bu kitabı almıştım. Kitapta Aralık ayında noel'e yaklaşırken çocuklu bir ailenin dağda bir ev kiraladığını okuyoruz. Adam bir senaryo yazarı ekonomik zorluklar sebebiyle senaryosunu bitirmek için zamana ihtiyacı var. Kadın ve çocuk ise bütün ekonomik zorlukların farkında olmalarına rağmen babayla vakit geçirme derdinde. Susanna kendisine verilen her fırsatta kocasından daha üstün olduğunu eğitim anlamında daha nitelikli olduğunu belirtmekten kaçınmıyor. Adamın hem senaryosunu hem de günlüğünü okuyoruz. Senaryosunu okudukça da adam hakkında kişilik bilgilerini elde edebiliyoruz. Çiftin Kendi aralarındaki sıkıntılardan başka kiraladıkları ev hakkında kasabalının değişik konuşması, adamın gün içerisinde yaşadığı tekinsiz olaylar da meydana geliyor. Bazen yatak odaları çoğalıyor bazen koridor uzuyor bazen adam kendi yansımasını pencere üzerinde göremiyor, duvardaki resimler bir görünüp bir kayboluyor, kabus görüyorlar ve adam akıl sağlığını sorgulamaya başlıyor, inanılmaz psikolojik bir sorunun altında ezilirken gerçekliği de sorguluyor. Betimlemelerin Ve mekanın oldukça harika olduğunu söylemem gerekiyor. Özellikle doğa görünüşleri anlamında oldukça güzel bir atmosfere sahip kitap. Ayrıca nitelikli bir çevirmen tarafından çevrildiğini de belirtmeliyim. Kitap bana birçok yönden #yapraklarevi ve #medyum kitaplarını hatırlattı. Tekinsizlik, gerilim her an her sayfada. Anlatım şahane. Güzel bir deneyimdi tavsiye ederim. #korkuyoruzamaokuyoruz #kısakısaokuyoruz için 71 sayfa ve @meltembige #camlandıranokumalar için seçtim. Kategorileri: #korku #tekinsizlik #edebiyat #hikaye #öykü #metafizik #korkuedebiyatı #darkacademia #books #horror #horrorbooks #iskandinav

#cevizyorumluyor #prensinkılıcı #elisekova #theprincesrogue Merhaba Ceviz'in cesur müritleri, canım yazarımdan (@elise.kova) okumaya doyamadığım bir gerçek. Altın muhafızlar serisinde ilk kitabı yazarın diğer serilerine nazaran başarısız bulmuştum. Özellikle dünyanın ve karakterlerin sevenleri değerlendirebilir demiştim. Bu kitap da serinin ikinci kitabı. Baldair ve Raylynn'i okuyoruz. Baldair, Raylynn'i ilk defa Kesişim'de bir dövüş ringinde görüyor. Ve bu kılıç ustasını muhafızlar takımına almak istiyor ve düello sunuyor. Kız kazanırsa Baldair'in o gece kazandığı tüm altınları alacak; Prens kazanırsa Raylynn muhafızlar birliğinde tahta hizmet edecek. Ancak Raylynn'in çoktan bir hedefi var tahta hizmet etmiş annesinin kıkıcını alan jadar şövalyelerini arıyor. İkili arasındaki uyum mükemmeldi. İlk kitaba nazaran oldukça hoşuma gitti. Zaten Baldair karakterini #havauyanıyor serisinde çok sevmiştim. Raylynn'in tavırları başlarda çok zorlayıcıydı ve biraz da gerçekdışıydı. Motivasyon kaynaklarını anlayabilsem de küstahlığı gerçek dışı geldi. Çeviriyi gayet güzel buldum. #altınmuhafızlarserisi #okuyanyabancı Alıntılar 🗡️Rakibi iriyarı bir adamdı. Onun gibi adamlarla sayısız kez dövüşmüştü: Sırf kendilerine kas yapmak gibi doğal bir yetenek bahşedilmiş diye tanrılarla omuz omza savaşmaya çağrıldığını düşünen tiplerle. 🗡️Yeminlerden de sözlerden de çok Tanrıça'nın gerçeğine inanırdı. Ana Tanrıça'nın eğirdiği kaderin kırmızı iplikleri, Raylynn'in ona karşı duran düşmanlarından yol yol akıtacağı kırmızılıkları yansıtacaktı zamanla. 🗡️Çöl rüzgârının özgürlüğünü kelimelerle açıklayamazdı. Kendi kaderini yönetmeyi, sadece göklerdeki Ana'ya hesap vermeyi cümlelere dökemezdi. Bu, insanın ya öylece anlayacağı ya da daha büyük bir olasılıkla anlayamayacağı bir şeydi. 🗡️Insanların akıl çarkları ve duyguları bir miktar sürpriz altınla yağlandığında size inanılmaz şeyler söyleyebilirlerdi. 🗡️Hayal kırıklığı bir çemberdi. Kadınla başlıyor, kafa karışıklğından dolanıyor, öfkeye sapıyor, sonra geniş bir yay çizerek geri dönerken arzunun üzerinden geçiyordu ve tekrar kadında bitiyordu. Kadın hep oradaydı ama hiçbir zaman zihninin en son bıraktığı yerde değildi.

CEVİZ SORUYOR: SİZCE HARİKA POLİSİYE HANGİ ÜLKEDE GEÇMELİ? #cevizyorumluyor #aclimateoffear Merhabalar Ceviz Kraliçe'nin polisiye sever müritleri, 2015'te #comissaireadamsberg serisi 10. kitabı #korkuiklimi yorumu ile sizlerleyiz. goodreads'de 3.94 gibi yüksek puana sahip. ben de zevkle okudum. Zaten orman, soğuk, kış, gerilim tonları tam bana göre. ayrıca kapsamlı bir yazar var karşınızda. #fredvargas , Frédérique Audoin-Rouzeau'nun takma adı. Fransız tarihçi ve arkeolog. Bu niteliklerini de kitaba yansıttığını söylemeliyim. Ayrıca babası ve kardeşi ile ailece yazar olduklarını da belirteyim. Seride 10. kitap olması sizi korkutmasın. Her polisiye serileri gibi sadece dedektifler aynı vakalar bağımsız. Ben diğer kitapları okumadım ama karakterler açısından zorlanmadım. Yazar yine her karakteri kitapta olabildiğince derin işlemiş. Ama tabi isterdim ki ilk kitaptan itibaren basılmış olsun ki Rizzoli ile kurduğum bağı kurabileyim Adamsberg ile. Kitapta Fransız Devrimi ve dahil olan kişiler de incelendiğinden bazen bir tarih kitabı gibi de hissettirdi. görünüşte bağlantısız iki hikaye dizisini takip ediyoruz ve ikisi bir yerde bağlanıyor. Biri İzlanda'da geçiyor ve diğeri, Maximilien Robespierre'in başrol oynadığı, Fransız Devrimi esnasında. Romanda intihar olduğu iddia edilen ancak komiser Adamsberg'in cinayet olduğundan şüphelendiği ölümler gerçekleşiyor. Bu ölümlerin 18. yy.'a damgasını vuran devrim ile ilgisi var mı? Devrim'in ve Danton ve Robespierre gibi liderlerin idealizminin nasıl büyük çapta yoldaş ve dost katliamına dönüştüğü ve nihayetinde devrimin hedeflerini baltaladığı hakkında daha fazla şey öğrendim kitap sayesinde. Hatta kitap sonunda verilen kaynaklara da bakacağım. Ahlaki açıdan gri ve esprili karakterler, canlı bir karakterizasyon, bırakması zor sürükleyici bir hikaye ürkütücü ve doğal bir atmosfer arayanlara öneririm.

#cevizyorumluyor #mavidüşlükadın #şiir Merhabalar Ceviz'in şiirsever arkadaşları. Arkadaşlarımın yorumlarında rastladım ilk bu kitaba, kapağını çok beğenmiştim bu vesileyle ben de okuma şansına sahip oldum. İçerisinde 57 adet şiir bulunuyor. Belli bir şiir akımına dahil değil daha çok serbest yazılmış. Zehra hanımın şiirlerini çok beğendim. Çok yetenekli buldum ki ben herşeyi beğenmem biliyorsunuz. Aynı zamanda bir duruşu olan bunu da şiirlerine yansıttığını gördüğüm bir şair. Bu yüzden de tebrik ediyorum. Umarım daha iyi yayınevlerinde görürüz kendisini. Aşağıda bazı şiirlerden alıntılar bırakıyorum. ☁️Çabuk tut elini Bak gökyüzüne... Gökyüzü bizim, yalnız bizim yine. 💧Küçük küçücük bir su küresi ile Düşüyor yanaklarımdan sensizlik. 💗İnsanız,En çok ne verirsek ondan eksik kalır, Ne ile iyileşirsek çokça ondan yaralanırız. 🐦Ölü bir güvercin dinliyor şairi, Seslere yabancı kalıyor şiir, Sesler içinde kendi sesinin yoksunu yine şair. Öldüğünü anlıyor güvercin. Susuyor sesler. Alınıyor sustukça insani nefesler 🌍Hayvanlar nesline uzaktan bakar, Bitkiler susamış, kendini yakar; İnsanda zalimlik ter gibi kokar, Tükettik her şeyi neyimiz kaldı?

#cevizyorumluyor #anna #niccoloammaniti Uzun zamandır ötelediğim bir kitapla geldim size hatta bu ay seçip ayında sonlarına doğru ancak okumak istedim. Beni bu kadar itmesinin sebebi büyük ihtimal Can yayınları'ndan distopik bir roman okuyamayacağımı düşünmekti. Pek tarzı değil çünkü yayınevinin. PLOT: 2020 yılında sicilya'dayız. Ölümcül biri virüs dünyayı kırıp geçirmiş ve sadece çocuklar hayatta kalmıştır. Anna ve kardeşi Astor, artık harabeye dönmüş şehrin içerisinde hayatta kalmaya çalışıyor. Aç kalmış köpekler, yangından çıkma mekanlar, yiyecek sıkıntısı, çocuklar arası rekabet, .... Tam bir hayatta kalma oyunu. KARAKTER: Hiçbir çocuğun yaşamaması gereken şeyleri yaşıyor kardeşler.Anna, gerekirse öldürmek zorunda kalıyor. Astor, çok değişik büyüyor. Kardeşler arasındaki diyalogları ve bağlılığı çok sevdim. Anna'nın kardeşine hayatta kalmayı öğretmesi kalbinizi ısıtacak. 8-13 yaş arası diyalogları baya iyi yazılmış.Anna başlı başına harika ve güçlü bir karakter. Astor kalbinizi kazanacak bir minik. Şımaık ise benim şampiyonum. MEKAN: katastrofik ortam çok iyi tanımlanmış. Şehir ve köylerde felaket sonrası senaryo ile mekanlar okura tam da çaresizliği hissettiren cinste. Çarpıcı bir anlatıma sahip kitap. Çocukların psikolojisini anlayabilmemiz için yaşadıkları olaylar ve geçmişteki ölümler çıplak şekilde veriliyor. Virüs erginliğe ulaşanları etkileyip öldürüyor ve sürekli virüsten kurtulabilmenin çocukça çareleri ortaya atılıyor. Çocukların masumiyetlerini hayatta kalma savaşı ile kaybetmelerine rağmen çocuk kalmalarına şahit oluyoruz. Kitabı @meltembige #canlandıranokumalar ve @nihllck.kitap #harfliyazarokuyoruz N harfi grupları için okudum #italyanedebiyatı #italianliterature #contemporary

CEVİZ SORUYOR: HİÇ BİRİSİNE HEDİYE ALABİLMEK İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİR ŞEYİNİZDEN VAZGEÇTİNİZ Mİ? #cevizyorumluyor #birnoelhediyesi #ohenry Yeni yıla girmeden önce tam zamanında okuyayım diye ayarladığım bir kitaptı bir noel hediyesi. Aslında içinde 5 adet hikaye var. Diğerleri yılın bu dönemiyle alakasız. Genel olarak hikayelerin hepsi bir sürpriz ile bitiyor. Aşağıda hikayelerden kısaca bahsettim. Hapishanede yazdığı öykülerle ünlü bir yazar haline gelen O. Henry aslında çoook fazla hikayenin sahibi. 🎅🏻Bir Noel Hediyesi: Della, kocasına noel hediyesi alabilmek için saçlarını satar. Ancak kocasının hediyesi bir sürpriz olur. Yüzümde gülümseme sebebi 😍 🌍Dünya Vatandaşı: insanın doğduğu yerin önemsiz olduğu herkesin insan olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlatıyor. 👮🏻‍♀️Polis ve İlahi:Soapy, fakir olduğundan kışı geçirmek için hapse atılmaya çalışır. 💉Ikey Schoenstein'ın Aşk Süzgeci: Eczacı Ikey, arkadaşı McGowan ile aynı kıza aşık olur. McGowan, kızı kaçırmak için Ikey'nin yardımını ister. 😇Hırs Tanrısı ile Aşk Meleği: zengin bir adam, oğluna aşk, tesadüf gibi şeylerin olmadığını, paranın her şeyi çözeceğini anlatmaya çalışır. Kitabı @meltembige #canlandıranokumalar ve benim #kısakısaokuyoruz grubu için okudum (47 sayfa)

CEVİZ SORUYOR: KÜÇÜKKEN NOEL BABAYA İNANIR MIYDINIZ? #cevizyorumluyor #noelbabadanmektuplar Merhabalar Ceviz'in küçük noel cinleri🎅🧑‍🎄🦌umarım harika bir gün geçiriyorsunuz. Ceviz ile çok tatlı bir kitap bulduk. JRR TOLKIEN, öyle tatlı bir babaymış ki, çocuklarına yıllarca noel babadan gelen mektuplar yazmış. Hem de öyle basit değil bazıları küçük hikayeler şeklinde. Noel baba, Kuzey kutbundaki evi yardımcıları, dostları kutup ayısı filan hepsi ayrı karakter ve bir bütün oluşturuyor hikayelerde. Yıllarca çocuklarına yazdığı bu mektuplarda onlara bazı konularda öğütler vermeyi de unutmamış. Noel babanın çok yaşlı olması ve yazısının titrek olması gerektiğini düşünüp titrek bir yazıyla kaleme almış ki bütğn mektupların orijinal hali de baskıda mevcut. Her mektubunda anlattığı olayları betimleyen resimler de çizmiş, hatta yarattığı mizansende kutup ayısının da kendi çizimleri ve mektuplara ekler yaptığını görüyoruz. Sanki gerçekten başlarına gelenleri anlatıyormuşcasına tatlı bir serüven yaratmış yıllarca her noelde. Böyle naif ebeveynler var mı hala bilmem. Tolkien koleksiyonerleri kitabı zaten biliyordur. Diğer kişilere de tavsiye ediyorum. Belki çocuklarınızı benzer şekilde mektuplarla heyecanlandırabilirsiniz okuduktan sonra. Baskısı kalitesi her şeyi mükemmeldi. #merrychristmas #xmas #christmas #santaclaus #noel #thistheseason #mistletoe #jrrtolkien #lettersfromfatherchristmas #fatherchristmas #christmascat #exoticshorthair

CEVİZ SORUYOR: SİZCE GÖRÜNÜŞ BİR İNSANIN SOSYAL KONUMUNU DİREKT GÖSTERİR Mİ? #cevizyorumluyor #nevabulvarı #nikolaygogol Petersburg'da bulunan Neva blv.nın geniş bir betimlemesi işe başlıyoruz. Üsteğmen Pirogov ve ressam Piskarev goplumun genel duruşu üzerinden anlatılıyor. Rus ressamların diğerlerinden farkı, insanlarla etkileşimi inceleniyor. İki arkadaş gördükleri güzel kadınların peşinden vitmek içi ayrılırlar. Ressam, aynı fresklerdeki güzel kadınlara benzettiği bir kadının peşinden gider. Onu gözünde öyle yüceltmiştir ki bir geneleve kadar onu izlediğinde şaşırır. Kadına olan tutkusu onun sonu olacaktır. Pirogov ise evli bir alman kadını takip ettiğini anlar ancak hem kocasına iş yaptırıp hem de ona karşı çıkan kadından vazgeçmez. Çarlık Rusya'sının şatafatlı ortamın ve kendini bu ortama ait hissetmeyen halk kesimi arasındaki keskin sınırlara dikkat çekiyor yazar. Ressamın kendisini içinde bulduğu sosyetik balo ve içinde ne kadar farklı olduğunu farketmesi, sınıf farklılığına da dikkat çekiyor. Direk fakir bir kesim değil sanat kesimi gözünden bunu incelemiş olması da tarafsız bir bakış sağlamış. Karakterler alırı uçlarda yaşıyor ve anlık dürtülerle hareket ediyor. Kitabın sonunda #palto isimli hikayesine gönderme var. Ama tema kişilerin göründüğünden ne kadar farklı olabileceği üzerine. Kitabı çok beğendim. Kitabı aşağıdaki okuma grupları için okudum: ❄️ #harflerleokuyoruz N harfi (benim) ❄️ #kısakısaokuyoruz 51 sayfa (benim) ❄️ #canlandıranokumalar (@meltembige) ❄️ #harfliyazarokuyoruz /N harfi ve #aydabirklasik (@nihllck.kitap) #kısaklasikler #rusklasikleri #rusedebiyatı

CEVİZ SORUYOR: HİÇ HERŞEYDEN KAÇIP GİTMEK İSTEDİNİZ Mİ? CEVİZ IS ASKING: DO YOU EVER WANT TO RUN AWAY FROM EVERYTHING? #cevizyorumluyor #düşerken #tarıktufan Merhabalar Ceviz kraliçe'nin kaçakları. Türk yazarlardan okuduğum nadir yazar vardır Tufan da onlardan bir tanesi. Yazarın yazım tarzını çok beğeniyorum. olayı anlatma şekli de gerçekten çok akıcı olduğundan kitaplarını severek okuyorum. Yoksa nadirdir türk yazarı profilimde ancak korku gerilim ya da fantastik yazacak ya da edebiyat tarihimizin mihenk taşlarından olacak. Bazen hayatımdan her şeyden kaçmak istiyorum. Böyle ceviz'le birlikte kimseyi duyup görmeyeceğim bir yere gitmek istiyorum. Arada bir bu dürtü geliyor. Hayatım harika geçse bile sürekli bir uzaklaşma özlemi içindeyim. İşte kitapta da bu ruh hali işleniyor. ancak kaçamıyorum tabi. Sorumluluklar aile sevgili banka borçları derken kaçılamıyor. Aslında kitapta da bir şeyleri kucaklayabilmek ve kaçmadan yüzleşebilmek amaçlanan ana fikir.İnsan geçmişiyle var aslında. kişiliğimizi oluşturan şey ve onu kabullenebilmek önemli olan. Ara ara karakterlere kızacak ama sonunda empati yapıp anlayabileceksiniz. Jülide, ishak ve nurten hepsinin de POV'ları ile onları anlayabileceksiniz. Duygusal bir kitaptı her zamanki Tufan işte. Yazarın kitaplarından biriyle başlangıç yapın derim. Duyguları okura iyi yansıtan ve farklı hayatlara sizi çeken bir yazar. Arada bu tarz kitaplar iyi gidiyor tavsiye ederim. #alıntı ❄Unutmak diye bir şey yok; unutmak, varlığına inanç beslediğimiz uzak bir ihtimal olarak bizi ayakta tutuyor, o kadar. ❄️Paramparça halde ortalığa saçılmış bir kalbi toplamaya çalışır gibiydim. İnsanın en ölümcül yarası, içinde anbean büyüyen gitme hevesidir. ❄️İki kişinin yan yana yürüdüğü yolda yokluk olmaz, yokluk tek kişilik bir marifettir. ❄️Beklemek, beklemek, beklemek ve sonra hiçbir şey olmamış gibi kaldığın yerden devam etmek zorunda kalmak; umut etmek ve her seferinde incinmek, yaralanmak, yaramı sarmak, sarıp sarmalamak, saklamak, saklanmak, sarsılmak, ölesiye sarsılmak kalbimi yoruyor. Sonra aynı yerden tekrar tekrar kırılmak; bir kadının en korunmasız, kuytu yerinden, içten içe kurduğu hayallerinden.. #cydüşerken #türkedebiyatı #books

#cevizyorumluyor #onlarıbenöldürdüm #suatderviş #benyazarsuatdervişim tagi altında @ithakiyayinlari ile Suat Derviş'i ölümünün 50. Yılında anıyoruz. Türk edebiyatı ustaları korkulu gerilimli şeyler yazınca ben bir keyifleniyorum. Derviş'in birçok kitabını okudum ama bu tarzda yazmış olması ayrı güzel. İçerisinde 4 adet hikaye var. En sonda ise gotik edebiyatın rönesanstan somra yükselişe nasıl geçtiği, türk yazarlarda gotik ve doğaüstü öğelerin kullanılmasındaki çekincelerin ne zaman atlatıldığı anlatılırken, yazarın gotik edebiyattaki yerini okuyoruz. 🦇 Onları ben öldürdüm: Mekan kurulumu bence harika. Köyde geçen korku hikayelerini ayrı seviyorum. Köyün dokusu insanlarının yapısı ve gün ile gece farkı iyi verilmiş. 4/5 🦇 Mumya: Perili ev motifi korku kurgularında en sevdiğimdir. Bu sefer bir köşk karşımıza çıkıyor. Mekan kurulumu bu hikayede de iyi. Karakterler de bu hikayede biraz daha derin. 5/5 not: bu hikaye genişletilmiş ve #dirilenmumya eseri yazılmış ki o da alışveriş listemdeydi. 🦇Hikayesi: Anlatımın oldukça güzel olduğunu düşünüyorum bu hikayede. 3/5 🦇Bakışlar: Tekinsizlik teması daha güçlü ancak insani tekinsizlik işleniyor. Anlatım "hikayesi" isimli hikâyeye benziyor 4/5 Bu hikâyeler Türk edebiyatında korku türü öncü eserleriymiş. Hatta Derviş, edebiyatımızdaki ilk gotik romanın sahibiymiş. Ben Kenan Hulusi Koray sanıyordum. Derviş'in diğer doğaüstü romanlarından #nebirsesnebirnefes #buhrangecesi #fatmanıngünahı satışta değil umarım em kısa sürede ithakiden çıkan #karakitap içinde toplanmış bilginize. Genellikle tekinsizlik teması hakim eserlerine.

#okuyanyabancı Merhabalar Ceviz Kraliçe'nin savaşçıları. Güzel bir seriye başladık. spartanın kızı 3 kitaplık bir seri ve bu ilk kitabı. Diğer kitaplar ise #bloodoftroy ve #stormofolympus gerek karakterleri gerek settingi ile oldukça iyi. Bana çocukluğumda izlediğim Zeyna'yı hatırlattı.Truva Savaşı'ndan önceki antik Sparta'da Daphne, Sparta vatandaşı olmayan bir mothakedir. İki erkek kardeşiyle birlikte yetim kaldıklarında Spartalı bir aile tarafından evlat edinilir. Mothake olduğu için kendisini bir yere ait hissedemeyen ve ötekileştirilen bir birey.Orduya katılmasına da bu sebeple izin verilmese de savaşçı eğitimi almaya devam ediyor. Ancak Daphne'nin erkek kardeşi tanrıça Artemis'le ters düştüğünde, Daphne onu kurtarmak için tüm savaşçı becerilerini sınayacak tehlikeli bir göreve gönderilir. Sert, sabırsız ve kararlı bir savaşçı olan Daphne, Olimposu ve erkek kardeşini kurtarmak için yola çıktığı sırada tanrı Apollon ile karmaşık bir ittifak kurar. Daphne, acımasız ve güçlü bir kahraman ve onu antik Yunan'ın mitleri ve efsaneleri arasında yaptığı bu aksiyon ve macera dolu yolculukta izlemek oldukça tatmin ediciydi. Gerek Apollon gerek çevresindeki diğer kişiler ile kurduğu ilişkiler okumaya değerdi. İlk başta Apollon kibirli ve kendini beğenmiş gibi görünse de savunmasızlığı ve insanlığı çok geçmeden ortaya çıkıyor. Bu arada romantizm unsurunu yazarın başaramadığını düşünüyorum. Çok şükür fazla yer kaplamıyor. Aksiyon ve macera daha fazla. Zaten fantastik ve epik kitaplarda aşk olayından da sıkılmıştım. SJM den başkası yapamıyor yaa.Bu kitap için yazarın çok araştırma yaptığı açık. Tanıdık Yunan mitleri ve canavarlarının yanı sıra önemli kahramanlar, krallar ve Olimpos miti üyelerini okumaktan keyif aldım. Daphne ve Apollon mitinden aklımda kalanlarla bir kanıya varsam da kitapta Daphne'nin gizemli güçleri tam açıklığa kavuşturulmadı. Kitaptaki aksiyon ve drama gerçekten sinematik olarak ele alınmış. Hatta baya iyi Netflix dizisi çıkar. Başından sonuna kadar tahmin yürüterek gittiğim halde beni şaşırtan durumlar da gerçekleşti. DEVAMI YORUMDA

CEVİZ SORUYOR: DOĞAL TERAPİ YÖNTEMLERİNİ DENİYOR MUSUNUZ? #cevizyorumluyor #yörükkızındankadimşifabilgileri #menekşegirgin #şadanmaraşöymen Merhabalar Ceviz'in yörükleri nasılsınız? Bu kitap çıkar çıkmaz dikkatimi çekti çünküüüü bitkibilim benim için önemli ve bitkilerle şifaya dair çeşitli kitapları kütüphanemde biriktiriyorum. Her bitki için gerek profesyonel gerek amatör fikirlerin bir arada bulunmasını seviyorum. Kitaplığımda profesörlerin, araştırıcıların olduğu kadar okkültistlerin de bu alanda yazıları mevcut. E tabi bu ilgiyle kitabı inceleyince daha önce bildiğim bilgileri hızlı geçip yörüklerin öznel katkıda bulunabileceği bilgilere daha fazla yöneldim. İçerisindeki konulara bakarsak:öncelikle doğanın nasıl denge içinde olduğu negatif ve pozitif enerjilerden bahsediliyor. Sevgili müritler siz arada bir kafanızı kaldırıp gökyüzüne bakıyor musunuz? Ben bakıyorum ne zaman kötü hissetsem. Gökyüzüne bakmanın önemini okültizm kaynaklarından da biliyordum. Yörüklerin de yapıyor olduğunu öğrendim. Dört elementten bahsediliyor sonra. Beşinci kuvvetin ise sevgi olduğuna dikkat çekiliyor. Doğanın anne olduğu fikri hakim ki zaten ben bir wicca olarak doğayı hayatımın en önemli öğesi haline getirmiş biriyim. Aslında dinlerin de esas olarak doğayı dışlamamaları gerekiyor. 3 büyük din maalesef bu konuda oldukça eksik. Sevgiden de bahsediliyor ki en azından dinlerin burada birleştiğini görebiliriz. Sevgiden bahsedilirken biçimleri ve sevgi dozu da ele alınıyor. Geçmişin yükünü geride bırakmak gerektiği de anlatılıyor. Yörüklerde üreme ve doğumdan bahsediliyor. Irganlardaki rahatsızlıklar için ne yapılabileceğinden kısaca bahsedilmiş. Duygular ile organ rahatsızlıkları eşleştirilmiş. Çeşitli çay ve kürler de verilmiş. Beklentim doğrultusunda olan kısımlar özellikle sonlarıydı geri kalanı genel anlamda hoş ve kütüphanemde tutmak isteyeceğim bilgiler iken daha derinlemesine de incelense daha iyi olabilirdi. Kitap özet gibi olmuş. Kitabın Atatürk'ün bir sözüyle açılış yapmasını ayrıca takdir ettim. Doğayla uyumlanmak isteyen herkese öneririm. #cyyörükkızındankadimşifabilgileri #sağlıkkitapları #kurgudışı

#cevizyorumluyor #kalıntı #cerenmelek Merhabalar Ceviz'in müritleri. Size normalde okumayı tercih etmediğim Wattpad kitaplarından biriyle geldim. Bu kitabı ayrıca alıp okuma sebebim konusuydu. Karanlık okumaları sevdiğimden direk dikkatimi çekti Konusu bence baya başarılıydı ve konu anlamında seçimimin doğru olduğunu düşünüyorum. Ezel TR'ye yeni dönmüş bir psikiyatrist. Özellikle şizofreni üzerine çalışmaları var. Zengin bir işadamı, ondan şizofreni hastası kızını tedavi etmesini istiyor. (P.S: şizofreni hastalık adı bunu yaşayan ise şizofrendir. Kitapta hastalık "şizofren" olarak adlandırılmış editörün bunu düzeltmeyişi beni şaşırttı.) Ancak isteği biraz farklı. Ezel, şehir dışında kalan evde kızla birlikte kalmalı ve bu dönemde başka hasta kabul etmemeli. Karmen, güzelliğiyle karaktersiz Ezel'i büyüler. Karmen eve aşırı bağlıdır. Bunun sebebini anlamaya çalışan Ezel evde birtakım paranormal olayların gerçekleştiğine şahit olur. Karmen, Haris adında bir varlıktan bahseder. Atmosfer tam beklediğim gibiydi ve oldukça iyi yaratılmış. Karakterler, iç dünyalarını yansıtacak şekilde iyi şekillendirilmiş. Kitapta bir çok yeri alıntıladım. Oldukça güzel cümleler vardı. Ama genel anlamda yazarın yazım tarzını beğenmedim. Çoğu devrik ve basit yapıdaki cümleler aşırı gözüme battı ve beni yordu. Yazar kendisini daha sonra geliştirip düzeltmiş olabilir. Yorumum bu kitabı kapsıyor. Ama bence sürekli devrik cümle kullanınca enteresan ya da yetenekli bir yazar olmuyorsunuz ya da edebi bir eser yaratmış olmuyorsunuz. Ekler ve bağlaçlar da hep yanlış/ editlenmemiş gibi geldi. Olaylar sürekli tekrara düşüyor. Aynı şeyleri tekrar tekrar farklı kıyafetlerle yaşıyorlar. Karakterlere gelirsek Ezel'in profesyonel davranmadığını düşünüyorum. Kaleye ilk geldiğinde yüzeysel bir etkilenme yaşamak yerine biraz daha kendi içine dönüp gözlem ve not tutma tarzında daha karamsar bir atmosferde ilerleyebilirdi. Psikiyatrist yaklaşımı o şekilde daha gerçekçi olurdu. Ayrıca ben asla öyle bir adamla olmak istemezdim bir ilişki içindeyken aklı kalbi kayanla. Sürekli sinir oldum Ezel'e. İsmi de kıro zaten. Bence Karmen de Yasema da asla böyle bir adamı hak etmiyorlar. DEVAMI YORUMDA

CEVİZ SORUYOR: ŞU AN OKUDUĞUNUZ KİTAP HANGİ KATEGORİDE? CEVİZ IS ASKING: WHICH GENRE IS THE BOOK YOU ARE READING NOW? #cevizyorumluyor #fotoğraftakiyüz #lisagray #thinair dört kitaplık #jessicashaw serisinin ilk kitabı. Jessica Shaw, NYC'de çalışan bir özel dedektif. Ülke çapındaki kayıp vakalarını araştırıyor. Önüne gelen 25 yıllık bir davayı incelemekle görevlendiriliyor. Jessica dava bilgilerini yavaş yavaş açığa çıkarırken, kimliğinden ve doğru olduğuna inandığı her şeyden şüphe duymasına neden olan kişisel bir bağlantı olduğunu keşfediyor. Dava dosyasındaki çocuk fotoğrafının kendisi olduğunu fark ediyor. Kitaptaki dönüm noktaları kitabın heyecanını yüksek tutarken sürekli tahminlerde bulunmanızı sağlayıp sizi ters köşelere maruz bırakıyor.Yazar, gizemi çözene kadar pes etmeyecek güçlü bir kadın kahraman olan Jessica Shaw ile sürükleyici ve şaşırtıcı bir hikaye yaratmış. Diğer karakterlerin çeşitli olması da oldukça güzel. Hepsi de iyi karakterize edilmiş. Karakterlerin hepsi de Jessica'nın aradığı kişi olabilir. Ancak karakter gelişimi yok sadece karakter çeşitliliği var. POV'ların çeşitli olması başta zorlasa da sonradan gidişat için gerekli ve iyi olduğunu anlıyoruz. Yalnız kitabın sonu biraz aceleye gelmiş gibiydi. Kitaptaki duygusal ilişki de fazla yüzeysel kalmış. Biraz yapay geldi aşk öğesi. Hızlı okunan ve sizi yormayan bir kitap arıyorsanız doğru kitap. #cyfotoğraftakiyüz #mysterybooks #thrillerbooks #gizem #suspensebooks #gerilimkitapları

🦇CEVİZ SORUYOR: KORKU HİKAYELERİNİ SEVER MİSİNİZ? 🦇CEVİZ IS ASKING: DO YOU LIKE HORROR STORIES? #cevizyorumluyor #yılgayak #anadolukorkuöyküleri Merhabalar Ceviz'in korkunçlu arkadaşları. Bu ay #korkuyoruzamaokuyoruz grubum için 2017' yılında alıp unuttuğum bir kitabı okudum. Serinin ilk iki kitabını okumuştum. Bir bu kalmıştı. Anadolu Korku Öyküleri bence oldukça iyi bir çalışmaydı. Bu kitap da yine iyi yazarlara ev sahipliği yapıyor. @fundaozlemseran 👉🏻 Yılgayak 4/5 konu iyi @demokanatasoy 👉🏻 Sakın 5/5 gerçekten gerildim @murat_basekim 👉🏻 Gölgeler 4/5 değişik bir anlatım orkideunsur 👉🏻 Hasat 3/5 @mehmetberkyaltirik 👉🏻 Cazı Nene 5/5 @alikamilyeniay 👉🏻 Karakura 5/5 sürprizli @ugur.bati 👉🏻 Pezevenk Kör Botan'ı Niye Yedim? 2/5 body horror benlik değil @iberiltetik 👉🏻 Taş Uyur 5/5 @galip.dursun 👉🏻 Misafirler konu güzel ama zaman geçişleri karışık 4/5 @muratbaykankaya_ 👉🏻 Yaşbaz şive aşırı abartı okuması zor yarım bıraktım 3/5 #horrorstories #korkuhikayeleri #korkukitapları #horrorbooks

CEVİZ SORUYOR: BİR DAHA DÖNMEMEK ÜZERE ÜLKEDEN AYRILACAKSINIZ HANGİ EŞYANIZ SİZİNLE GELMELİ? #cevizyorumluyor #bavul #sergeydovlatov Merhabalar Ceviz'in müritleri, bavul 4.33 gibi yüksek bir puana sahip. Tasarımıyla içeriği hakkında bilgi vermeyen kitap kapağını maalesef beğenmedim. minimalist olcam diye okuru uzaklaştırmak olası. Rafta görsem kendim seçmezdim fazla ciddi bulup. Ama matrak bir kitap çıktı. Tabi yine kendim seçmedim. Kİtap @birkutukitapcom ekim seçkisinden. 1941'de Yahudi anne ve Ermeni babanın çocuğu olan yazarın hayatının alabileceği hali az buçuk tahmin edersiniz. Resmen o vakitlerin sakıncalı içeriği. SSCB'nin Ufa şehrinde doğup Leningrad'da büyümüş. Özgürlükçü fikirleri dolayısıyla yazarlar birliğinden ihraç edilince NY'a yerleşmiş. Bu seyahatte ise sadece 3 bavul hakkı var. koca hayat nasıl 3 bavula sığar? Ancak Dovlatov, hayatının 1 bavula sığdığını ve 8 eşyadan ibaret olduğunu keşfeder. Ve işte kitabın hikayesi de burda başlar. Yazarın bavula koymaya karar verdiği 8 eşya ve hikayeleri. Kitabın konseptine bayıldım. Dovlatov'un özgün bir tarzı var. Biraz ironik, oldukça komik ve basit bu sebeple hemen bitirebileceğiniz bir kitap. Hikayeler benzersiz olduğu kadar Sovyetler Birliği döneminde Rusya'da yaşayan milyonların deneyimini yansıtmayı başarıyor. Yazarın bende bir kitabı daha var #puşkintepeleri ama daha onu okumadım. Umarım ondan da böyle zevk alırım. #cybavul #russianliterature #rusedebiyatı #jaguarkitap #darkacademia #photography #literature #edebiyat #kitap

#cevizyorumluyor #sirkgeceleri #angelacarter #nightsatthecircus Merhabalar Cevizin dostları. size baya uzun zamanda bitirebildiğim bir kitapla geldim. Kalın ve küçük yazılı olması bu kitabı biraz geç bitirmeme yol açtı. Daha önce can yayınlarından yayınlanan kitap bu sefer sel yayıncılıktan çıktı ve bence çok da iyi oldu çünkü kapağı çok sevdim. Carter'ın birkaç romanını daha okumuştum. Hepsi de düşündürücü yavaş okumalardı.Fantezi mi yoksa büyülü gerçekçilik mi yazdığından bazen emin olamadığım bir yazar Carter. Büyülü gerçeklik ağır basıyor tabi. Hikaye, kanatlı kötü bir şöhrete sahip bir kadın ve ona aşık olan bir gazeteciyi ele alıyor ve 3 bölüm halinde karşımıza çıkıyor. ilk bölüm İngiltere'de kadının yetiştirilmesini ve genç hayatındaki birçok talihsizliğini anlatıyor; 2. bölüm St. Petersburg'da, hayran olduğu nesnenin başrolde olduğu bir sirke katılan gazetecinin dönüşümüne odaklanıyor; 3. bölüm, Sibirya'da, sirk bir grup serseri tarafından engellendikten sonra dağılıyor ve bir şekilde bir araya geliyor. Oldukça yoğun anlatımlı bir kitaptı. Yazarın üslubu oldukça iyiydi. Herkese göre olmayan tuhaf bir kitap diyebilirm. Fantastik, süslü kısımlar sanki Sade'nin elinden çıkmış gibi satırlar. Tabi biraz da alaycılık da sezdim. Toplumsal cinsiyet ve sınıf ayrımının tüm insanlığı, özellikle de işçi sınıfından kadınları nasıl etkilediğini son derece güzel ifade ediyor yazar. Biliyorsunuz ki Carter her şey bir yana bir feminist. Kadınların dünyada karşılaştıkları zorlukları, olmaya zorlandıkları rolleri anlayabiliyor ve bunları yaşayan kadınların gücünü vurgulamayı da iyi biliyor. Dışlananları, anlaşılmayanları, sınırları zorlamaya itilen kadınları işliyor. Sophie cüretkar, küstah ve cesur, görünüşü kesinlikle alt sınıf, ama her zaman diğer kadınları kolluyor, destekliyor ve savunuyor. Çok güzel veya kendini beğenmiş biri değil, ama kendini dünyanın kraliçesiymiş gibi taşıyor. Carter, beklendiği gibi herhangi bir geleneksel erkek merkezli anlatımı yok sayar. Cinselliği ve kadınları olabileceği en çıplak şekilde okura vermeyi tercih eder. Bir kadının ne kadar büyük veya küçük olursa olsun, tüm mücadelelerini ve zaferlerini vurgular.

🌲🌲CEVİZ SORUYOR: SİZCE MÜKEMMEL KİTAP SETTING'İ NERESİ? 🌲🌲CEVİZ IS ASKING: WHAT IS THE PERFECT SETTING FOR A BOOK? #cevizyorumluyor #vahşiorman #ormanınderinliklerinde Merhabalar cevizin vahşi müritleri. Vahşi orman serisi ikinci kitabının yorumunu okuyorsunuz. İlk kitapta en son büyük bir devrim olmuştu. Curtis ormanda kalmıştı ve Prue eve dönmüştü. Devrimden sonra güney ormanında işler yine karışmaya halifelik tekrar getirilmeye, din ile toplum kandırılmaya başlanır. Üstüne üstlük devrim kahramanı Prue'yu öldürmesi için bir suikastçi tutulmuştur. Tüm bunları gizlice sezicilerden (bitkilerle konuşabilen kuzey ormanlılar) duyup undercover çalışan bir kurt kuzey ormanında yapılacak olan karşıt toplantıya katılır. Toplantıda Şaman kadın Iphigenia, haydut Brendan ve yeni haydut Curtis, Baykuş kral Rex vardır. Vahşi ormanın geleceği için plan yaparlar. Bu esnada Curtis'in ebeveynleri onun İstanbul'da görüldüğünü haber almış oraya giderlerken kızları Elsie ve Rachel'ı oldukça acayip bir yetimhaneye bırakırlar. Paravan Yetimhane sahibi Unthank, aynı zamanda doğayı hiçe sayan acımasız Wigman endüstrileri grubuna dahildir ve geçilmez yabana girmeyi kafasına koymuştur. Tabi yetimhane paravanı altında çocuk işçi çalıştırmaktadır. İlk kitaba göre siyaset çok fazla var. Ve ilk kitaba göre daha karanlık. Kesilmemiş sayfaları, güzel çizimleri ve düzeniyle kitap yine bir harika. Ama konu bakımından sarmadı. Bilmiyorum ama seriye devam edesim yok. #colinmeloy #carsonellis #underwildwood #wildwood #cats #kediler #bookreview

CEVİZ SORUYOR: PAVESE OKUDUNUZ MU? EVET İSE HANGİ KİTAPLARINI? CEVİZ IS ASKING: DID YOU EVER READ PAVESE? IF SO WHICH BOOK? #cevizyorumluyor #kumsal #cesarepavese #laspiaggia Merhabalar Ceviz'in müritleri, bu ayın #kısakısaokuyoruz grubu için 87 sayfalık bu kitabı seçtim. Ayrıca @meltembige dostumun #canlandıranokumalar grubu için de okudum. Kitabı beğenip beğenmediğimden emin değilim. Yani okudum, okurken bırakamadım ama zevk de almadım. Anlatım ve karakterler bana kalırsa çok havadaydı. Yazar neden ve niçin anlattığı belli olmayan bir hikaye anlatmış. Çiftler ve arkadaşlar üzerine eğildiği söylenen bu hikayede bu iki kavram üstünde de durmaya layık portreler görmedim. Karakterler havada demiştim ya. Yani kimse rolünde değil ve derinlikleri yok. Sanki büyük bir romanın ortasından 2-3 bölüm okur gibi. Anlatıcımız, yakın arkadaşı Doro evlendikten sonra aralarının nasıl açıldığını anlatıyor. Tam olarak ara açılması da değil de evli çiftlerle nasıl hangi şartlarda görüşülürse o şartlar yüzünden soğuma. Kırk yılda bir olacak olan görüşmelerinden önce Doro, anlatıcımızın yanına geliyor. Cleila hakkında konuşmak istemiyor. Eski kasabalarına gidiyorlar ve sarhoş olup insanları rahatsız ediyorlar. ( Buraları okuması aşırı sıkıcıydı çünkü havada kalan. Bir temele oturtulmayan yazılar gibiydi). Anlatıcı, Doro'nun eşiyle kavga ettiğini sanıyor ama Cleila ve Doro bunu yalanlıyorlar. Kavga bile etmedik ki barışalım diyorlar. Doro bir yandan resim yapmaya veriyoe kendini. Pavese'nin yazılarını beğensem de bu kitap bir zaman kaybı. #darkacademia #books #kitaplar #bookstagram

#cevizyorumluyor #gog #giovannipapini CEVİZ SORUYOR: BU AY SİZİ EN ZORLAYAN KİTAP HANGİSİYDİ? Merhaba herkese, umarım güzel bir hafta geçiriyorsunuzdur. GOG, almayı uzun süre beklettiğim (fiyat yüzünden) bir kitaptı. Sevip sevmeyeceğimden emin olamadığım kalın ve iş bankasına göre pahalı bir kitap. Ama çokça da yorumunu görüyordum. Baya uzun bir yolculuk oldu bana da. Gog ismi, yazarın akıl hastanesinde tanıştığı Goggins isimli bir hastadan geliyor. Aynı zamanda kutsal kitapta Magog kralı Gog da vardır. Gog, WWI sonrasında büyük bir servete kavuşmuş ve 7 yılını tüm dünyayı gezmeye ve her ırkı, yaşayışı tanımaya adamış anlam aramıştır. Bu yıllardan sonra ise sanatoryumları gezerek bu hareketlerine çare aramıştır. İşte yazar kendisiyle bu yerlerden birinde tanışıyor. Gog gezilerinde tuttuğu notları yazara bırakıp ortadan kayboluyor. Yazar kitabın anı kitabı veya gezi rehberi değil, garip hastalıklı bir inceleme olduğunu söylüyor. Ve gogun düşünceleri ile kendisininkilerin asla aynı olmadığını da belirtiyor. Kitap boyunca Gog'un çeşitli arayışlarını okuyoruz. Kronolojik bir sıralaması yok. Edebiyatın en iyilerini, müziği sorguluyor, sıradışı nüfus planlaması olan bir adayı öğreniyor, kendisine id denen ve nüfusu azaltmaya çalışan bir örgütü, Önemli şahısları ziyarete gidiyor ki bazılarının hayatını okuduğumdan ekstra ilgilendim neler olacak diye. Henry Ford, Gandhi, Wells, Lenin.. Sadece birilerini ziyaret değil bazen kendisinin aklına da bazı fikirler geliyor bunları uygulamaya koyuyor örneğin bir şehrin ortasında hektarlarca alanı satın alıp yıktırıp bir orman yaratmak ya da gigantizm hastalığından muzdarip kişilerden bir köy oluşturmak gibi. İlgimi çeken çok fazla yazı vardı. Ancak biraz bıkkınlıkla başına oturup kendimi durduramadan okuyordum. Ertesi gün tekrar yarım bırakma isteğiyle alıp yine içine gömülüyordum. Bana bunu yapan başka bir kitap henüz olmadı. Hem bıktıran hem kopamadığım...Kitabı okumak için bilgili olmanız gerekiyor. Sırf modern klasikleri okuyorum diye sıraya konup okunacak bir kitap değil. Zor ve uzun bir okuma oldu ama çok beğendim. @nihllck.kitap #aydabirklasik grubu için okudum.

Merhabalar Ceviz'in korkunçlu halkı. Ekim ayını korkularla geride bıraktık ama ben bu döngüden yıl boyu çıkamıyorum biliyorsunuz. #korkuyoruzamaokuyoruz korku grubum için ve @meltembige dostumun #ithakiokuruyuz grubu için okudum. #beyazlıkadın okuyup sevmeyeni duymadım benim de favori kitaplarımdandır. Bu kitap da yazarın son kitabıymış. İnanılmaz soluk benizli enteresan bir kadın deli olup olmadığını öğrenmek için ünlü Dr. Wybrow'a gelir. Kontes Narona. Wybrow kadının bunu düşünmesi için gerekli sebebi olması gerektiğini söyler ve kontes hikayesini anlatmaya başlar. Kendisi Lord Montbarry ile evlenmeye karar vermiş ancak adamın hali hazırda nişanlı olduğundan haberi olmamıştır. Ta ki adama evet diyene kadar. Adamın nişanlısı Agnes ise onu sert bir mektupla terk etmiştir. Bu duruma çok üzülen kontes o kadınla karşılaştığında vicdan azabından dolayı fenalık geçirir. Evlilikleri Montbarry kardeşler tarafından onaylanmaz. Çift venedikte eski bir konakta kalırlar ve lordun sağlığı bozulmaya başlarken hizmetkarlar ortadan kaybolur. Konak otele çevrilir ve orada konaklamak üzere sülalece toplanırlar. Lordun öldüğü 14 numaralı oda aile bireyleri için kabus olur. Anlatım genelde terk edilen nişanlı Agnes tarafından ilerliyor. Oldukça akıcı ve güzel, merak unsurunun ön planda olduğu bir kitap. 1860 yılında geçen kitap moda olarak da en sevdiğim zamana denk geliyor. Karakter ve mekanların moda zenginliğini düşünerek okumak güzel oldu. Kitabın ilk kısımları skandal ve gizem şeklinde ilerliyor. Ortadan kaybolan bir rehber ve lordun iyileşmekte iken birden ölmesi ile şekilleniyor. Ancak 212 sayfalık bir kitap için fazla ailesel ilişkiye, isim karışıklığına ve detaya girilmiş. Korku kısmı çok az 120. Sayfaya kadar yok, daha çok dönem aile ilişkilerini okuyoruz. Ve karakter odaklı bir kitap. atmosfer Supernatural korkuda daha önemli bir unsurdur ama birkaç olay dışında bir korku yok. Bölümlerin bitişleri okuru meraklandırıcı ve akıcılığı artıracak şekilde. Kirabı bütün olarak değerlendirince agatha christie romanlarını andırıyor. #murdermystery (cinayet/ gizem) olarak nitelenebilir.Son birkaç bölüm inanılmaz heyecanlıydı. Ve bir ters köşe de siz bekliyor.

#cevizyorumluyor #mirasoyunları #theinheritancegames #jenniferlynnbarnes Merhabalar Ceviz'in varisleri. Umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Yurtdışında çok sevilen ve sonunda ülkemizde çevrilen bir kitapla geldik size. Miras oyunları 3 kitaplık bir seri, bir de ek kitabı var. 288 bin oylamayla 4.23 puan almış güçlü bir kitap var önünüzde. Ha kitabın 2020 çıkışlı olmasını da unutmayalım. Okumayan kalmamış. "yazarın profilci", "ölümcül oyun" gibi kitapları ülkemizde çevrilmişti. Onları okumadım ama bu başarısını gördükten sonra belki okurum. Kitap kesinlikle keyifliydi. Tam olarak aradığım hızlı tempolu, eğlenceli bir kaçış oldu hayattan. Yetim Avery Grambs iyi bir okula girmek için çok çalışıyor ve boktan hayatını sonsuza dek geride bırakmak için bir planı var. Ama bu planlarını biraz ertelemeli çünkü milyarder Tobias Hawthorne, Avery onunla hiç tanışmamış, onu hiç görmemiş ve bildiği kadarıyla onunla hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen vasiyetinde servetini Avery'ye bırakıyor. Daha da tuhafı, vasiyet bir dizi tuhaf gereksinim ortaya koyuyor. Avery'nin en az bir yılını aile malikanesi olan Hawthorne evinde geçirmesi ve Tobias'ın mirasından mahrum edilmiş ailesinin onunla orada yaşamasına izin vermesi gerektiği gibi. Hawthorne evi gizli geçitlerin ve karanlık sırların olduğu bir malikanedir. (ceviz konuşmaya katıldı 😂)Avery orada ne kadar çok zaman geçirirse, vasiyetin, yanında aldığı mektubun ve evin daha büyük bir şeyin ipuçları olduğuna o kadar ikna olur. Buna Tobias'ın öfkeli kızlarını, onu yalnız bırakmayan medyayı ve dört Hawthorne torununu (herkesle ilgilenmek isteyen Nash, esrarengiz işadamı Grayson, maceracı asi Jameson ve oyuncu Alexander) ekleyin. Avery, üzgünüm ama hikayen çok ama çok ilgi çekici oldu. Gizem elementi şaşırtıcı derecede zorlayıcıydı. Ortaya atılan çok fazla soru işareti vardı ve ne zaman yeni bir gelişme ya da cevap gelse, sadece daha fazla sorunun kilidi açılıyordu. Güçlü kişilikleri, benzersiz nitelikleri ve eğlenceli diyaloglarıyla karakterler oldukça iyi yaratılmış. Erkeklerin hepsi birbirinden farklı kişiliklerde oluşturulmuş. Nash, fazla iyi. Xander sevimli bir köpek yavrusu gibi. DEVAMI YORUMDA 🏡🏡🏡

🫖CEVİZ SORUYOR: KASIM AYI SİZİN İÇİN NE DEMEK? KASIM'I TARİF EDİN. 🫖CEVİZ IS ASKING: WHAT DOES NOVEMBER MEAN TO YOU? DEFINE IT. #cevizyorumluyor #oncayoksullukvarken #emileajar #laviedevantsoi Merhabalar Ceviz'in müritleri, Farklı toplum sorunları ve bunlarla nasıl başa çıkmayı seçtiğimiz ile ilgili iyi düşünülmüş bir hikaye ile geldim. Fransa'da yaşayan eski fahişe Madame Rosa'nın bakımına emanet edilen Momo'yu okuyoruz. Şartlar nedeniyle çok hızlı büyüyen Momo'nun etrafındakileri nasıl gördüğünü okumakçok ilginçti. Irkları veya cinsiyetleri ne olursa olsun herkesi kabul ediyor ve her insanda güzel şeyler buluyor. Roza ile arasındaki ilişki yürek parçalayıcı ve okumaya değerdi. Momo'nun çoğu zaman kafası karışık ama aynı zamanda yaşadığı dünyaya dair derin bir algısı var. Momo'nun dünyası Yahudiler, Araplar ve çeşitli göçmenlerle birlikte fuhuş ticareti yapan insanlarla doludur. Eğitimsiz ve sokakta yaşayan kahramanımız, sevgiyi ve aileyi Madam Rosa'da, diğer kırılmış insanlarda ve "Kamu kurbanlarında bulur. Yazar ağır ve tartışmalı toplumsal sorunları iyi bir şekilde ele almayı başarmış.Yazarın kalemini çoğu zaman beğeniyorum. Basit bazen kaba. Bu kitap alışık olduğumdan çok farklı bir bakış açısıyla yazılmıştı. Nüanslarla ve inceliklerle dolu kitabı sakin kış gecelerine saklayın.❄️❄️ #cyoncayoksullukvarken #romaingary #lightacademia #teaandbooks #bookstagram #booksandcoffee #romaingary

#cevizyorumluyor #mobydick #hermanmelville Aslında yorumum şu: SIKICI, ABARTILMIŞ, GEREKSİZ ama isteyen aşağıyı okuyabilir. Genellikle kalınlığı ve yapılan yorumlar ile korkutucu bir kitapla geldim. Çok yönlü bir klasik olarak kabul ediliyor moby dick. Post modernizm akımından yenilikçi bir kitapmış. Ki ben postmodern yazılan kitaplardan nefret ediyorum. Sırf laf salatası oluyorlar. Bu kitap da farklı değil. Bir sürü laf salatası. Battaniyesinden geminin tahtasından odadaki bohçadan bile paragraflarca bahsedebiliyor. Esas harika kısımlar toplasan 250 sayfa ama kitap 600 sayfa. Öfff banane ne okuyorum ben dediğim çok kısım oldu. Gerek var mıydı bu kadar ayrıntıya gereksiz şeylere girmeye? (YOKTU!!!) 5 dakikalık yürüyüşü tam 30 sayfa anlatmak...ama aşırı beğenilen bir klasik olduğundan devam etmek zorunda kaldım. ( GÜZEL BİRKAÇ CÜMLE HARİÇ HİÇ DE BİŞEY KATMADI) Zaten direk kitaptan okusam bayılırdım uykudan ama trafikteyken storytelden de destek aldım. Dönem dokusunu anlayabilmek, denizi denizciliği anlayabilmek adına gerçekten güzel bir kitap. yine de zamam kaybı. Beni düşündürmedi de. Bir vaaz kitapta tek bir bölüm sürüyor yaa çıldırdım 😱. Sayfalarca kilisedeki rahibin konuşması. Yamyam ve ahab renkli karakterler ama anlamadığım abuk subuk ilişki referansları. Ishmael'i balina köpek balığı mürekkep balığı farketmez bişey artık yutsun ve bu işkence bitsin dedim. En büyük klasiklerden sayılması muhtemelen döneminde bir kitaptan bunca bilginin edinilenilebiliyor olması ve balina endüstrisinin oldukça önemli olması çünkü balina her yönüyle anlatılıyor direk National geographic. Balık ve ticaret hakkındaki ansiklopedik bilgi dışında kapı sandalye ve denizin üstündeki köpüğün tayfanın sivilcesinin tasviri hariç gerçek olaylar 50 sayfa. O yüzden DNF'ED Saygılar. Kitabı #harflerleokuyoruz M harfi ve @nihllck.kitap #aydabirklasik grupları için okudum. Okumasam da olurmuş. #klasikkitaplar #dünyaklasikleri

#cevizyorumluyor #cadılarmeclisi #thecoven #lizziefry Merhabalar Ceviz'in cadı müritleri. Çıktığı günden sonra kesin okumalıyım dediğim çok ilgimi çeken bir fantastik kurgu cadılar meclisi. Esas isim coven aslında türk cadılar arsasında da orjinal haliyle kullanılıyor. Birbiri ile ortak ritüeller yürüten birbirine destek olan cadı birliği anlamına geliyor esas olarak ve en az 3 kişiden oluşuyor. Son yıllarda online coven'lar revaçta ancak her şey gibi o da paraya dökülmüş aylık üyelik oluyor ve bence bu wicca'lığın ruhuna karşı bir durum. Kitabımızdan biraz bahsedecek olursam, büyücülüğün kökünü kazıma fikrine odaklanan, distopik, ataerkil bir geleceğin çağdaş bir tasavvurunu okuyoruz. Hikaye baskı, kadın düşmanlığı, esaret, isyan gibi başlıkları da irdeliyor. Büyücülüğün var olduğu bir günümüz dünyasında geçiyor kitap bu anlamda distopik fantasya ve gerçeklik bir arada diyebiliriz.Hikaye, sihirli elementlerin dördüne de erişebildiği için en güçlü ve genç bir Elemental cadı olan Chloe Su'nun etrafında dönüyor.Elemental cadılar, büyülerine dört elementten biri olan hava, su, ateş veya toprak yoluyla eriştikleri en tehlikeli olanlardır.Büyülerine kristaller aracılığıyla erişen 'Kristal' cadılar ve büyüleri için doğal malzemelere ihtiyaç duyan düşük dereceli cadılar olan 'Mutfak' cadıları da vardır.Ana karakterlerimiz Adelita, Ethan, Chloe ve Daniel; Dünyayı onların gözünden ve düşüncelerinden keşfediyoruz. En sevdiğim karakter Adelita oldu, Chloe'nin düşünce ve davranışlarını ise çelişkili buldum. birleşmiş milletler başkanı bir anda cadıların hapsedilmesi gerektiğine karar veriyort ve salem cadı mahkemelerinin distopik bir dünyada tekrarlandığını okuyoruz. Yazar, bizi sayfalar boyunca dünyanın farklı yerlerinde bir yolculuğa çıkarıyor. İlginç ve kompleks bir büyü sistemi, birçok duygu içeren kısımlar ve çeşitli olağanüstü karakterlerle dolu bir hikaye okuyorsunuz. Kitabın ilk yarısı hızlı bir tempoda ilerlerken, ikinci yarıda biraz yavaşlıyoruz ancak tüm hikaye aksiyon, sihir, dram ve bolca macera dolu. İkinci yarıda yavaşlamanın sebebi, güç oyunlarına ve olay örgülerine ayak uydurmak için gerçekten konsantre olmak gerekiyor. DEVAMI YORUMDA 🧹🧹🧹🧹

CEVİZ SORUYOR: HANGİ ELF KARAKTERİNİ ÇEKİCİ BULUYORSUNUZ? CEVİZ IS ASKING: WHICH ELVEN CHARACTER YOU ADORE MOST? MUHTEŞEMDİİİİ🧝🏻‍♀️ Ceviz'in elf dostları, bugün burada güzel bir kitap için toplandık 🧝🏻‍♀️ neden güzel? Çünkü aşık olduğum bir takım elfler vardı. Kitap için yapılan yorumda denmiş ki "Thranduil'i arzuladıysanız bu kitap tam sizlik". Ah! arzulamamak mümkün mü? aşıktım. Hala da tek geçerim. O duruşu sesi bakışı 🤭🤭 #büyülüevlilikserisi ilk kitabı olsa da diğer kitaplarda aynı karakterler yok her kitap tek başına okunabilir. Sadece her kitapta farklı bir büyülü yaratık ile romantik aşkı okuyoruz. Luella Capton şehrinde bir şifacı, Elf ve insanlar arasındaki sınırda yaşıyorlar. İnsan olsalar da hayvan ve bitki çeşitliliği çok fazla olan Capton'da ömürleri de normal insanlardan uzun. Buna elf sınırındaki karaltı denen bölge sebep oluyor. Elfler sadece iki şey istediklerinde sınırı geçip geliyorlar: savaş ya da evlilik. Her yüzyılda bir büyü gücü olan insan kraliçe seçilmek zorunda ki sınır anlaşmaları devam etsin. 101. Yıldalar ve kraliçe ortada yok. zafiyet denen hastalık yaşlananları ele geçiriyor, Savaş kapıda ve Luke, Luella'yı kaçmaya ikna edemiyor. Elf kralı geldiğinde ise Luella'nın büyü gücü ortaya çıkıyor. Luella elf kralı işe evlenecek kraliçe olarak seçiliyor. Şimdi soracaksınız 100 yılda bir kral değişiyor mu? Evet bu kitapta elfler binlere yıl yaşamıyor 100 küsür yıl yaşıyorlar. Luella'nın tabiatını en başından beri sevdim. Büyüsü de harikaydı. Doğa ve bitkilerle alakalı büyü gücü bence çok havalı. Ancak motivasyon kaynakları bana gülünç geldi. Mevsimleri değiştirmek ona bağlıyken aptal küçük bir kasabada şifacı yok oraya gitmeliyim diyerek her şeyi riske atması. Yeni hangi gerizekalı bunu yapar ki? Bence çok sığ ve küçük düşündü oralarda. Ayrıntıya takılıp büyük resmi göremiyor. Empati duygusunun da ona haksızlık yapanlara karşı da devam etmesi saf oluşunu doğruluyor. Kral Eldas, maskesinin altında minnoş kalpli bir elf. Ancak o da bilgi verirse onu boğazlarlar gibi her şeyi gıdım gıdım anlatıyor. İkisi de birbirine harika cümleler söyleyip bir türlü dokunamıyorlar ve bu kitabın temposunu yüksek tutuyor. DEVAMI YORUMDA 🧝🏻‍♀️🧝🏻‍♀️

#cevizyorumluyor #bingemi #athousandships #nataliehayne Akhilleus'un şarkısı, ben Kirke, kızların suskunluğu, cadının yüreği isimli kitapları okuyup sevenler el kaldırsın. Ben de bu kitapları sevmiştim. Ve şimdi size benzer bir kitapla geldim. benzer demek de yanlış olur ancak aynı stile sahip diyelim. Yunan mitolojisi hakkında okumayı sevenler için tam bir nimet. Kitapların ortak yanlarından bir tanesi ise bildiğimiz mitlerin savaşların kadınların gözünden feminist bir yaklaşımla okura sunuluyor olması. Örneğin bu kitapta Akhilleus, Penthesilea'yı yaptıkları düellodan sonra savaş alanından uzaklaştırarak ona saygısını gösteriyor. Homeros'un hikayesinde bu bölümler Akhilleus'un gazabı olarak geçer. ancak Akhilleus, Penthesilea'nın aksine, Truva Savaşı'nın çoğunu bir savaşçı olarak değil, Agamemnon ile tartışarak, somurtarak, yoldaşı Patroklus'un onun yerine savaşmasına izin vererek, silaha sarılmadan önce annesi Thetis'e sızlanarak geçirir. Akhilleus'un gazabı olarak anılan bölümde Klitemnestra'nın bir Yunan veya Truva askeri kadar şiddetli bir şekilde katlettiği Agamemnon'a duyduğu öfke Akhilleus'un gazabını kesin olarak geçiyordur. Kitabın Truva Savaşı'nda kaybedecek çok şeyi ve kazanacak hiçbir şeyi olmayan, kadınların (Calliope, Penelope) bakış açısından anlatıldığını belirtelim. Bu kadınlar mitlerden tanıdığımız kadınlar - insan, Tanrıçalar, İlham Perileri - her biri kendi hikayesini anlatıyor. Kadınların hikayelerine de erkeklerin hikayeleri kadar destansı davranılmadı zamanında ki onlar da aynı şekilde acı çektiler ve öldüler. Normalde kahraman olarak nitelendirilmeyecek davranışların bile aslında ne kadar kahramanca olduğunu anlayabileceğiniz ve kahraman nedir? sorusuna da yanıt verebilen bir kitap olmuş. Basit bir anlatıdan ziyade, daha çok kısa öykülerden oluşan iç içe geçmiş bir anlatıma sahip kitap. Kenarda köşede kaldığı düşünülen karakterlerin bile hikayelerini bir araya getirmeye çalışmak çok anlamlıydı benim için.İyi bir formata ve konsepte sahip ve çok fazla zamana, olaya yer vererek birçok hayata yayılmayı başarmış.Haynes, dokunaklı, hareketli ve bazen şaşırtıcı derecede komik bir hikaye (Teşekkürler Penelope) yaratabilmiş. Devamı yorumda